Etiket: Boşanmada

Anlaşmalı Boşanmalarda Sık Yapılan Hatalar: Çocukla Şahsi İlişki, Nafaka ve Ortak Velayet Konularına Dair Yanılgılar Anlaşmalı boşanma süreci, tarafların evlilik birliğini sona erdirmek konusunda ortak irade ortaya koyması bakımından kolaylaştırıcı ve hızlı bir yoldur. Ancak taraflar arasında “her konuda anlaştık” düşüncesiyle yapılan bazı düzenlemeler, özellikle çocukla şahsi ilişki, nafaka yükümlülükleri ve ortak velayet gibi konularda hukuk düzeniyle çelişebilmekte; bu da mahkemece protokolün reddine veya düzeltilmesine neden olmaktadır. Ne yazık ki uygulamada hâlâ bazı yanlış inanışlar, kişisel yorumlar ve komşu örneklerine dayalı protokol düzenlemeleri sıkça görülmektedir. Bu makalede, aile mahkemelerinin müdahale yetkisi, Yargıtay içtihatları, uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri ve uygulamadaki yerleşik yaklaşımlar doğrultusunda, bu yanlışların hangi hukuki temellere aykırı olduğu ayrıntılı biçimde açıklanacaktır. Anlaşmalı Boşanma Protokolü Her Şeyi Belirleyemez Türk.....

Devamı için tıklayın

Boşanma karanlığına giren bir evlilikte, tarafların ilk sorduğu sorulardan biri şudur: "Ben mi hatalıyım, yoksa eşim mi?" Ancak bu sorunun cevabı sadece duygusal değil; hukuki anlamda da son derece belirleyicidir. Boşanma davalarında "kusur" kavramı, nafaka, tazminat ve hatta velayet kararlarını bile doğrudan etkiler. Peki bir eşin davranışları boşanma davasında nasıl değerlendirilir? Kim kusurlu sayılır, kim mağdur kabul edilir? Bu yazıda boşanmada eşin rolünü hem sosyolojik hem de hukuki boyutuyla ele alıyoruz.Eş Kimdir? Evlilikte Eşe Yüklenen Hukuki RollerEş, evlilik birliği ile birbirine yasal bağlarla bağlı olan kadın ve erkeği ifade eder. Türk Medeni Kanunu'na göre evlilik, sadece duygusal bir birliktelik değil, aynı zamanda karşılıklı hak ve yükümlülükler doğuran bir kurumdur. Bu bağlamda eş, yalnızca aile içindeki bir konum değil, aynı zamanda hukuki sonuçlar doğuran bir statüdür. Eş olmak, birlikte yaşamayı, sadakati, dayanışmayı ve ortak yaşamın gereklerini üstlenmeyi içeri.....

Devamı için tıklayın

Boşanma Sürecinde Ortak Konuttan Çıkma: Terk Sayılır mı? Boşanma sürecine giren birçok çift, artık aynı evde yaşamanın sürdürülemez olduğunu düşünerek fiziksel olarak ayrılma kararı alır. Bu ayrılıklarda en çok sorulan soru ise şu olur: Eşin ortak konuttan ayrılması "terk" sayılır mı? Ya da başka bir ifadeyle, eşim beni terk etti diyerek boşanma davası açabilir miyim? Bu yazımızda, boşanma hukukunda terk davası nedir, ortak konuttan çıkmak her zaman terk anlamına gelir mi, haklı nedenlerle evden ayrılan eşin hukuki durumu nedir ve Yargıtay bu konuda nasıl kararlar veriyor, tüm yönleriyle inceleyeceğiz. Ortak Konuttan Ayrılmak Ne Demektir? Ortak konuttan ayrılmak, özellikle boşanma sürecindeki çiftler açısından sıkça karşılaşılan ve yanlış anlaşılan bir kavramdır. Bu kavram, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde hukuki anlam taşıyan özel bir durumu ifade eder. Günlük yaşamda “eş evi terk etti” şeklinde ifade edilse de, her fizik.....

Devamı için tıklayın

Boşanmada Eşten Kira Alınır mı? 1.Boşanma Nedir? Boşanma, evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, taraflardan birinin kusurlu davranışları, ortak hayatın çekilmez hale gelmesi gibi nedenlerle taraflardan biri veya her ikisi tarafından açılan dava sonucu evlilik son bulabilir. Boşanma, salt bir ayrılık hali olmayıp, tarafların hukuki durumunu, sosyal statüsünü ve malvarlığını etkileyen önemli bir hukuk işlemdir. Boşanma süreci, sadece tarafların evlilik bağını sona erdirmesiyle sınırlı değildir; aynı zamanda ortak konutun geleceği, evde kalmaya devam eden eşin durumu ve bu eşten kira talep edilip edilemeyeceği gibi birçok mülkiyet ve kullanım hakkına ilişkin hukuki soruyu da beraberinde getirir. 2.Müşterek Konutun Hukuki Durumu Aile konutu, evlilik süresi boyunca eşlerin birlikte yaşadıkları, evlilik birliğinin merkezi olarak kabul edilen konuttur. Halk arasında müş.....

Devamı için tıklayın

Sosyal Şiddet: Evlilikte Görülen ve Boşanmaya Götüren Gizli Tehdit  Geleneksel olarak şiddet, genellikle fiziksel zarar verme eylemleriyle ilişkilendirilmiş ve bu tür saldırılar gözle görülür etkiler bıraktığı için daha kolay tanımlanabilmiştir. Ancak modern hukuk ve toplumsal analizler, şiddetin sadece fiziksel boyuttan ibaret olmadığını, bireyin ruhsal, psikolojik ve sosyal yönlerine zarar veren çeşitli şiddet türlerinin de aynı derecede yıkıcı olabileceğini ortaya koymaktadır.Bu bağlamda sosyal şiddet, evlilik veya ikili ilişkiler içinde bireyin toplumla olan bağlarını koparmaya yönelik baskıcı, kısıtlayıcı ve manipülatif davranışları kapsayan bir şiddet türü olarak tanımlanabilir. Bu şiddet biçimi, fiziksel olmadığı için çoğu zaman fark edilmesi güçtür ve mağdur üzerinde uzun vadede derin psikolojik etkiler bırakabilir. Sosyal şiddet, genellikle birdenbire ortaya çıkmaz; ilişkinin dinamiğine göre zamanla şekillenen ve giderek artan kontr.....

Devamı için tıklayın

Giriş Anlaşmalı boşanma sürecinde eşlerden biri duruşmaya katılmazsa ne olur? Dava düşer mi, çekişmeli boşanmaya dönüşür mü, yoksa mahkeme farklı bir karar mı alır? Bu sorular, anlaşmalı boşanma sürecinde tarafların sıkça merak ettiği konular arasındadır. Bu yazıda, eşinizin duruşmaya gelmemesi durumunda yaşanabilecek hukuki süreçleri detaylıca ele alacağız. Anlaşmalı Boşanma Nedir? Anlaşmalı boşanma, eşlerin ortak iradeleriyle evliliği sonlandırmak için anlaşmaya vardıkları bir boşanma türüdür. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca, evlilik en az bir yıl sürmüşse ve eşler boşanma konusunda mutabık kalmışlarsa, mahkeme tarafların anlaşmasını onaylayarak boşanma kararını verebilir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için şu şartlar gereklidir:Evlilik en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Taraflar mahkemeye birlikte başvurmalı veya bir tarafın açtığı davayı diğeri kabul etmelidir. Taraflar arasında mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konuların protokole bağlanmış olması g.....

Devamı için tıklayın

Aile Müdahalesinin Hukuki Boyutu Evlilik, iki bireyin bir araya gelerek kurduğu bir birliktelik olsa da özellikle Türkiye gibi aile yapısının güçlü olduğu toplumlarda, çiftlerin aileleri de bu ilişkiye doğrudan ya da dolaylı olarak dahil olmaktadır. Kaynana ve görümcenin evliliğe müdahalesi, eşler arasında çatışmalara neden olabilmekte ve bazı durumlarda evliliğin sürekliliğini tehlikeye sokabilmektedir. Bu makalede, kaynana ve görümce faktörünün boşanma davalarına etkisi, hukuki açıdan değerlendirilecektir. Kaynana ve Görümcenin Boşanmadaki Rolü Boşanmada kayınvalidenin etkisi ve boşanmada gelin-görümce faktörü, evliliklerin sona ermesine neden olan önemli dış faktörler arasında yer alır. Eşlerin kendi aralarındaki sorunların yanı sıra, aile büyüklerinin ve kardeşlerin evliliğe müdahale etmesi, çiftlerin ilişkisini zayıflatabilir ve uzun vadede boşanmayı kaçınılmaz hale getirebilir. Özellikle kayınvalide ile anlaşmazlıklar .....

Devamı için tıklayın

Boşanma süreci, birçok kişinin kafasında aynı soruları uyandırır: “Hakim neye bakar?” ve “Hakim kararını nasıl etkilerim?”. Bu sorular, boşanma davası açmayı düşünen ya da süreci yaşayan bireylerin en çok merak ettiği konular arasında yer alır. Çünkü mahkeme sürecinde hakimin hangi kriterlere göre karar verdiği, davanın sonucunu doğrudan etkiler.Hakim, tarafların sunduğu delillerden tanık ifadelerine, evlilik sürecindeki olaylardan çocukların velayetine kadar birçok faktörü detaylı şekilde değerlendirir. Ancak bu değerlendirme süreci, yalnızca olayların değil, aynı zamanda Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen hukuki ilkelerin ışığında yapılır. Bu yazıda, hakimin boşanma davalarında dikkate aldığı kriterleri, tarafların bu süreci nasıl etkileyebileceğini ve sürecin sonunda verilen kararların dayandığı yasal temelleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. 1. Hukuki Kriterler: Hakimin Yasal Çerçevesi Bir boşanma davasında hakimin ilk d.....

Devamı için tıklayın

Anlaşmalı Boşanmada Bir Yıl Şartı Kaldırılmalı mı?Gelişen dünya düzeni ve modern toplumların değişen ihtiyaçları, hukuk sistemlerinin de bu değişime ayak uydurmasını gerektiriyor. Bu makaleyi ele alma sebebimiz, somut kanunların zamanla uygulamada zorlaştırıcı bir etki yaratabilmesi gerçeğidir. Türk Medeni Kanunu'nun anlaşmalı boşanma için getirdiği bir yıllık süre şartı, kanunun kabul edildiği dönemde toplumsal ve hukuki beklentilere yanıt verse de günümüz evliliklerinin 2025 yılı itibarıyla geldiği konum ve bireylerin değişen beklentileri karşısında yetersiz kalmaktadır. Bu şartın, bireylerin özgür iradeleri ve yaşam tercihleriyle çatışması, hukuk sistemi üzerinde yeniden düşünülmesi gereken bir mesele haline gelmiştir. Ayrıca, kanun değişiklikleri hazırlanırken uygulamada yer alış şeklinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiği de göz ardı edilmemelidir. Anlaşmalı Boşanma Nedir?Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma ve boşanmanın sonuçları konusunda tamamen uzlaşarak evlilik birliğin.....

Devamı için tıklayın

Boşanma, yalnızca duygusal açıdan değil, aynı zamanda mali sorumluluklar açısından da karmaşık bir süreçtir. Evlilik boyunca biriken borçlar, kredi kartı harcamaları ve diğer mali yükümlülüklerin paylaşımı, boşanma sürecinde eşler arasında en sık tartışma konusu olan meselelerden biridir. Özelikle boşanmada kredi ile alınan malların paylaşımı tasfiyede önemlidir. Bu noktada, boşanmada borçların paylaşımı nasıl yapılır, boşanmada borçlar ortak mı sayılır gibi sorular, pek çok çiftin gündeminde yer alır. Özellikle kredi kartı borçlarının ve ortak alınan kredilerin kim tarafından ödeneceği, hukuki açıdan önemli bir tartışma konusudur. Ankara’da boşanma davalarında borçların paylaşımı konusundaki müvekkil ve danışanlardan gelen yoğun sorular neticesinde boşanmada borçların paylaşımı konusunu ele almamıza neden olmuştur. Türkiye’de 2024 yılında açılan boşanma davaları dahil her yıl boşanma davalarının %60’u, taraflar arasında mali anlaşmazlıklarla uzuyor. Peki, .....

Devamı için tıklayın