Etiket: Boşanma

Bu makale, çekişmeli boşanma davalarının neden uzun sürdüğünü, tarafların bu süreçte nelere dikkat etmeleri gerektiğini ve sürecin hızlanması için neler yapılabileceğini detaylı bir şekilde ele alır. Türkiye'deki adalet sisteminin yoğun dava yükü ve hukuki mevzuatın karmaşıklığı gibi sorunları inceler ve çözüm önerileri sunar.1. Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?Çekişmeli boşanma davaları, tarafların boşanma ve boşanmanın koşulları üzerinde anlaşamadığı durumlarda açılan davalardır. Bu davalarda, mahkeme tarafların iddialarını, taleplerini ve sundukları delilleri değerlendirerek karar verir. Genellikle mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konular üzerindeki anlaşmazlıklar bu davaların temelini oluşturur.Zina (TMK m. 161): Eşlerden birinin zina yapması durumunda diğer eş, boşanma davası açabilir. Zina, evlilik birliği içinde eşlerden birinin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka biriyle cinsel ilişkiye girmesidir. Bu durum, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açan önemli bi.....

Devamı için tıklayın

Eşler arasında kıyafete karışma, oldukça sık görülen ve kimi zaman ciddi sorunlara yol açan konular arasında yer almaktadır. Evlilikte, bireylerin kişisel tercihleri ve özgürlükleri büyük önem taşır. Ancak, kocanın eşinin mini etek giymesine karşı çıkması ve bu konuda sürekli baskı yapması, kadının erkeğin ne giyeceğine karışması gibi durumlar, taraflar arasında ciddi çatışmalara ve evlilik birliğinin zedelenmesine yol açabilir. Bu tür müdahaleler, tarafları kimi zaman boşanma aşamasına getirmektedir.Kişisel Özgürlükler ve Evlilikte SaygıEvlilik, iki bireyin hayatlarını birleştirirken birbirlerinin kişisel özgürlüklerine ve tercihlerine saygı göstermelerini gerektiren bir birlikteliktir. Kıyafet seçimi, bireyin kendini ifade etme biçimlerinden biridir ve bu seçime yapılan müdahaleler, kişisel özgürlüklerin ihlali anlamına gelebilir. Eşlerin birbirlerinin giyim tarzına karışması, evlilikteki saygı ve hoşgörüyü zedeleyerek taraflar arasında güvensizlik ve huzursuzluk yaratır.Erkeğin .....

Devamı için tıklayın

Boşanma davaları, eşler arasındaki evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde, tarafların hak ve menfaatlerinin korunmasını gerektiren zorlu bir hukuki süreçtir. Bu süreçte maddi ve manevi tazminat talepleri, tarafların yaşadığı zararların telafi edilmesi amacıyla önemli bir yer tutar. Yargıtay’ın bu konudaki kararları, mahkemelerin tazminat miktarlarını belirlerken dikkate alması gereken ölçütler hakkında rehber niteliğindedir. Bu makalede, 2024 yılı şubat ayında Yargıtay'ın vermiş olduğu kararla boşanma davasında verilen tazminat kararını yetersiz bulmasına ilişkin bir örnek üzerinden maddi ve manevi tazminat kavramlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Boşanma sürecinde talep edilebilecek iki tür tazminat bulunmaktadır: maddi tazminat ve manevi tazminat. Maddi Tazminat: Eşlerden birinin, boşanma nedeniyle uğradığı maddi zararın telafisi amacıyla talep edilebilecek tazminattır. Maddi zararlar, eşin boşanma sonrası yaşam standardında düşüş, iş kaybı gibi somut eko.....

Devamı için tıklayın

Evlilik, iki kişinin bir araya gelerek bir yaşamı paylaşması anlamına gelir. Ancak, bazen evliliklerde karşılaşılan sorunlar, çiftleri boşanma kararı almaya yönlendirebilir. Türk Medeni Kanunu, evlilik birliğinin sona ermesini düzenleyen yasal çerçeveyi belirler. Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sona erdirilmesi ve eşlerin yasal olarak ayrılması anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu'na göre, boşanma süreci, çeşitli yasal prosedürlerin izlenmesini gerektirir ve belirli koşulların sağlanmasıyla gerçekleşir. Boşanma kararı, evlilik birliğindeki ciddi anlaşmazlıklar, uyumsuzluklar veya diğer yasal sebepler nedeniyle alınabilir. Türk Medeni Kanunu, boşanma için belirli sebepleri tanır ve bu sebeplerden birinin varlığı durumunda, eşler boşanma davası açabilirler. Bunlar arasında sadakat ihlali, zina, şiddet, akıl hastalığı, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi durumlar yer alabilir. Boşanma süreci, mahkeme tarafından yürütülür ve yasal prosedürlerin doğru şekilde izlenm.....

Devamı için tıklayın

Evlilik, kadın ve erkek bireyler arasında kurulmuş hukuki yükümlülükleri olan yasal olarak onaylanmış sosyal bir kurumdur. Evlenmeyle bireyler aileyi oluşturur ve devamında çocukların dünyaya gelme durumu olur ise hak ve yükümlükler çocukları da kapsayacak şekilde devam eder.  Toplumun en küçük yapı taşı olan aile toplum düzenin devam etmesini sağlamak amacıyla yasal olarak korunmaktadır. Evlilik birliğinin korunması gerek iç hukuk düzenlemelerinde gerekse uluslar arasında düzenlemelerle sağlanmıştır. Evlilik birliğinin korunmasını sağlayan Birleşmiş Milletler Yasaları, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Millet Çocuk Hakları Sözleşmeleri ülkemizce de kabul görmüştür.    Anayasamızın 41. maddesiyle de aile kurumunun korunması amaçlanmıştır. Şöyle ki;Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sa.....

Devamı için tıklayın

Şiddet, kişinin fiziksel, cinsel, psikolojik, manevi ve ekonomik bütünlüğüne zarar verici davranışlar olarak tanımlanabilir. Şiddet türlerinin sınıflandırılması kişi üzerinde etkileri bakımından birbirinden farklılık göstermesine göre yapılmaktadır. Sosyal yaşam ve aile yaşamı içerisinde şiddetin her türlüsü görülebilmektir. Vücut bütünlüğüne yönelik darp gibi hususlar fiziksel şiddete işaret ederken, kişinin maneviyatını yani psikolojik durumunu etkileyecek davranış şekilleri psikolojik şiddet olarak sınıflandırılmaktadır. Yine cinsel bütünlüğe yönelik zorbalıklar cinsel şiddet kapsamı içerisinde yer almaktadır.    Son günlerde gündemde olan akran zorbalığı akranlar arasında yaşanan şiddet türünü ifade etmektedir. Örneğin okul yaşamında çocuklar arası darp, aşağılama, küçümseme gibi davranış şekilleri akran zorbalığını göstermektedir. Çocukların başka bir arkadaşına yaptığı saldırgan davranışlarında temelini esasında aile yaşantısı oluşturmaktadır. Çocuğun evd.....

Devamı için tıklayın

 İnstagram, facebook, twitter, tinder kayıtlarının boşanma davasında delil niteliği, hukuka uygun olarak elde edilmeleri ve bir vakıayı kanıtlar nitelikte olmaları koşuluyla kural olarak bulunmaktadır.  Bu nedenle sosyal medya üzerinden elde edilmiş delil kabiliyeti olan veriler boşanma davalarında kusur oluşturacak bir olayla karşımıza çıkabilmektedir. Sosyal medya dediğimiz facebook, instagram gibi kayıtlar kimi zaman aldatma vakıasını kanıtlayabildiği gibi kimi zaman ilgisizliği, küçük düşürücü davranışları, kimi zamanda güven sarsıcı durumların kanıtlanmasına delil oluşturmaktadır. Sosyal medyanın hızla aramıza girmesiyle neredeyse herkes facebook, instegram, twitter gibi sosyal medya hesaplarına sahip olmaya başlamıştır. Hatta çocukların doğumuyla dahi ebeveynler onlar için facebook, instagram hesapları açmaktadır. Bu denli yoğun kullanıma bağlı olarak da sosyal yaşamının bir parçası olan evlilik kurumu içerisinde de sosyal medya kaynaklı çekişmeler kendis.....

Devamı için tıklayın

Medeni kanun evlilik birliği 1 yılı tamamlamış çiftler arasında boşanma ve sonuçları üzerinde anlaşmaları halinde anlaşmalı olarak boşana bilmeleri kolaylığını sağlamıştır. Ancak uygulamada sıklıkla karıştırılan konu anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için her iki eşinde boşanma ve sonuçları üzerinde hür iradeleriyle anlaşmış olmalarının gerekliliğidir. Söz konusu hususlar üzerinde anlaşmadan anlaşmalı boşanma davasından sonuç beklenmesi anlamsızdır. Anlaşmadan Anlaşmalı Boşanma Davası Hükümsüzdür. Anlaşmalı boşanma davasının öncelikli şartı eşlerin birbiriyle boşanma ve sonuçları üzerinde baskı altında kalmadan anlaşmalarıdır. Boşanma, çocuk velayeti, nafaka ve tazminat hususlarında eşler anlaşmaya varmış ise anlaşmalı boşanmadan söz etmek mümkün olacaktır. Bu hususlarda anlaşma sağlanmadan anlaşmalı boşanma dava şartı gerçekleşmeyecektir. Bununla birlikte daha sonradan dava konusu olmaması açısından mal rejiminin tasfiyesi hususunda da eşler anlaşma sağlamalıdır.  .....

Devamı için tıklayın

Anayasamızdaki tanımıyla Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Toplumun en küçük birimi olan aileyi koruma esas olarak değerlendirilmesi gereken bir konudur. Zira sağlıklı bir toplum sağlıklı aile birlikteliklerinin kurulmasından kaynaklanmaktadır.Aile birliği evlilik birliğiyle meydana gelir. Türk Medeni Kanunu’na göre “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş̧ olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yasamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar” Görüleceği üzere medeni kanun eşlere medeni kanun başlıca sorumluklar yüklemiştir. Evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak, çocukların bakımını gerçekleştirmek, birlikt.....

Devamı için tıklayın

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasını ispat, boşanma kararının verilebilmesi için gereklidir. Evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasının sabit olmasının aile mahkemesince kabul edilebilir olması haline aile mahkemesi hakimi boşanma yönünde hüküm kuracaktır. Aksi halde aile mahkemesi hakimi davayı kabul etmeyecektir.  Bu nedenlendir ki dilekçeler aşamasında ileri sürülen olaylar tahkikat aşamasında kanıtlanmalıdır. Tanık beyanı boşanma davalarının temel ispat kaynağıdır. Tanık delilinin önemi karşısında aile mahkemesince kabul edilebilir tanık beyanının ne olacağı hususu gündeme gelmektedir. Tanık delilinin varlığından ziyade aile mahkemesince kabul edilebilir niteliğinin olması gerekmektedir. Yargıtay'ın bu konuda vermiş olduğu bir kararı irdeleyerek boşanma davalarında kabul edilebilir nitelikte ki tanık beyanının ne olacağını irdeleyecek olursak;Özeti: Somut olayda; dinlenen davacı tan.....

Devamı için tıklayın