Etiket: Hakkı

Anayasa Mahkemesi (AYM), vatandaşların anayasal haklarını koruma görevini titizlikle yürütüyor. Uzun süren davaların bireyler üzerindeki etkisini göz ardı etmeyen AYM, özellikle boşanma davalarında "makul süre" ilkesine vurgu yapıyor. Son dönemlerde, AYM'nin boşanma davalarında yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair verdiği kararlar büyük yankı uyandırdı.  Mahkeme, makul sürede tamamlanmayan davalarda tarafların mağduriyetini belirli şartlar altında kabul ederek, mağdurlara maddi ve manevi tazminat ödenmesinin yolunu açtı. Bu gelişme, uzun süren boşanma süreçlerinden bunalan birçok kişi için bir umut ışığı oldu. Türkiye’de adaletin hızlı işlemesi gerektiği konusundaki hassasiyet giderek artarken, bu tür kararlar taraflar için bir umut kaynağı olsa da hukuk sistemindeki yapısal sorunların çözümü için daha köklü reformların gerektiği de açıkça görülüyor. Ancak, bu kararların her uzun boşanma davası için geçerli olduğu düşüncesi yanlış. Mahkemeler, davaları.....

Devamı için tıklayın

Evlilik dışı doğan çocukların hakları ve velayet durumu, Türk Medeni Kanunu'nda belirlenen çerçevede şekillenmektedir. Bu yazıda, evlilik dışı doğan çocukların hakları ve velayet hakkıyla ilgili önemli bilgileri bulabilirsiniz. Örneğin, Ankara'da boşanma süreçlerinin nasıl işlediğine dair genel bilgiler bu konunun anlaşılmasına yardımcı olabilir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayet hakkı kimdedir? Velayet, çocuğun korunmasını ve temsil edilmesini sağlamak adına medeni kanunumuzun oluşturduğu bir kurum, hak olarak tanımlanabilir.  Anne ve baba evli ise evlilik kurumu devam ettiği sürece velayet hakkı ortak kullanılır. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.  Evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin belirlenmesi medeni kanunun belirlediği çerçevede olmaktadır. Buna göre evlilik dışında doğan çocuğun velayet hakkı annede olacaktır. Anne ve baba evli değilse doğan çocuk annenin velayeti.....

Devamı için tıklayın

Zina nedeniyle açılan boşanma davasında zina eden eşe velayet hakkının verilip verilmeyeceği sıkça sorulan sorular arasında yer almaktadır. Zina evli bir erkek ya da kadının, eşinden başka biriyle kendi isteğiyle kurduğu cinsel ilişkiyi ifade etmektedir. Türk medeni kanun kapsamında zina özel boşanma nedenleri arasında yer almaktadır. Medeni kanunumuza göre Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Ayrıca Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer denerek zina davasının açılması hak düşürücü sürelere dayandırılmıştır.  Zina eyleminin varlığı halinde açılacak olan boşanma davasında tarafların çocuğu var ise velayet hakkı aile mahkemesince incelenecektir. Velayet, en temel anlamıyla çocuğu temsil etme yetkisini ifade etmektedir. Çocuğun üstün yararı hangi ebeveyninle yaşamasını gerektiriyor ise aile mahkemesi hâkimi velayet kararını o ebeveyninden y.....

Devamı için tıklayın

Düğünde takılan takılar kimin hakkı?Düğünde Takılan Altınların Kime Ait Olacağı Sorunu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Düğünde takılan takılar ve düğünde takılan paralar taraflar arasında sıklıkla uygulamada alacak davası denen ve halk arasında ziynet davası olarak bilinen davaya konu teşkil etmektedir. Düğünde takılan altınların erkek eşe mi kadın eşeme ait olacağı Yargıtay kararları doğrultusunda netleşmektedir.  Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak da mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük, tam- yarım -çeyrek altın gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir.  Yargıtay’ın genel uygulaması neticesinde düğünde hediye edilen altınlar kural olarak kadının kişisel malıdır ve kim tarafından takılırsa takıls.....

Devamı için tıklayın