Boşanma Davalarında Beyan ve İspat Arasındaki Hayati Fark
Giriş: Bir Yanılmanın İzinde
Kadınlar boşanma davası açmak üzere ofisimize başvurduklarında sıkça duyduğumuz ilk cümle şudur:
“Ama ben yaşadım… Anlattığım şeyler yetmiyor mu?”
Birçoğu buna içten içe inanarak sorar. Hatta bazıları, sosyal medyada sıkça tekrarlanan şu ifadenin güvenine yaslanır:
“Kadının beyanı esastır.”
Bu ifade, doğru yorumlandığında kadınların adalete erişimi için bir güvencedir. Ancak yanlış yorumlandığında, mahkemeden haksız beklentiler doğar. Boşanma davalarında “beyan” ve “ispat” arasındaki çizgi, ne yazık ki toplumda yeterince anlaşılmamaktadır. Bu makalede bu yanılgının kökenini, hukuki gerçekliğini ve Yargıtay kararları ışığında nasıl değerlendirildiğini kapsamlı biçimde ele alacağız.
“Kadının Beyanı Esastır” Sözünün Hukuki Kaynağı Nedir?
“Kadının beyanı esastır” ifadesi, Türkiye’de toplumsal farkındalığın arttığı son yıllarda sıklıkla kullanılan bir cümledir. Sosyal medya payl.....
Devamı için tıklayın