Evliliği Statü Olarak Görmek Boşanma Sebebi midir?

.

1. Evliliği Statü Olarak Görmek Ne Anlama Gelir?

Evliliği “statü” olarak görmek, evlilik kurumunu bir duygusal bağ değil, toplumsal bir kimlik veya başarı göstergesi olarak algılamaktır.
Bu anlayışta kişi için evli olmak; “saygın görünmek”, “toplumda yer edinmek” ya da “yalnız kalmamak” anlamı taşır. Evlilik, bir paylaşım ve sevgi birliği değil; dışarıya verilen bir imajın parçası haline gelir.
Bu nedenle evliliğin içeriğinden çok, dışarıdan nasıl göründüğü önem kazanır. Eşler arasındaki bağ giderek yüzeyselleşir, duygusal yakınlık yerini gösterişe dayalı bir beraberliğe bırakır.

2. Statü Evliliklerinde İlgisizlik ve Sevgisizlik

Evliliği statüye indirgeyen kişiler, zamanla eşlerine karşı ilgisiz, sevgisiz ve duyarsız hale gelirler.
Dışarıya karşı “mutlu çift” görünümü korunur ama evin içinde soğukluk ve uzaklık hâkimdir.
Bu durum, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” kavramına tipik bir örnektir.
Çünkü sevgi ve ilginin yitirilmesi, evliliğin özünü ortadan kaldırır.
Birçok durumda taraflardan biri, sadece çevresine “boşandılar demesinler” diye bu ilişkiyi sürdürür. Ancak duygusal olarak bitmiş bir evliliği sürdürmek, hem psikolojik hem hukuki açıdan sürdürülemez hale gelir.

3. “Desinler” Mantığıyla Yaşanan Mutsuzluk

Statü odaklı evliliklerde eşler çoğu zaman kendi iç dünyalarındaki boşluğu bastırmak yerine, toplumsal yargılardan kaçınmayı tercih ederler.
“Desinler ki hâlâ evliler”, “boşandı denmesin”, “ailemiz üzülmesin” gibi düşüncelerle, gerçekte bitmiş bir birliktelik sürdürülmeye çalışılır.
Ancak bu durum, taraflarda derin bir mutsuzluk, yorgunluk ve içsel tükenmişlik yaratır.
Evliliğin duygusal temeli zayıfladıkça, eşler arasındaki bağ kopar; zamanla aynı evde iki yabancı gibi yaşamaya başlarlar.
Toplumsal görünüm uğruna sürdürülen bu evlilikler, hem ruhsal hem fiziksel olarak yıpratıcı hale gelir.

4. Statü Evliliklerinde Aldatma Riski

Evlilik duygusal olarak boşaldığında, taraflardan biri veya her ikisi duygusal tatmini dışarıda arama eğilimine girebilir.
Statü evliliklerinin en sık karşılaşılan sorunlarından biri bu nedenle aldatmadır.
Eşler birbirlerinden uzaklaştıkça, sevgi ve paylaşım ihtiyacı başka alanlarda karşılanmaya çalışılır.
Yargıtay kararlarında da duygusal uzaklık ve ilgisizliğin aldatmanın zeminini hazırladığı vurgulanmaktadır.
Bu durum, hem güveni sarsar hem de evlilik birliğini geri dönülmez biçimde zedeler.
Sonuçta dışarıdan “sorunsuz” görünen bu evlilikler, içten içe sadakat, güven ve saygı temellerini yitirir.

5. Statü Odaklı Evliliklerde Boşanma Sürecinin Zorlaşması

Evliliği statü olarak gören kişiler için boşanmak, yalnızca bir ayrılık değil, toplumsal itibar kaybı anlamına gelir.
Bu nedenle boşanma sürecine girerken “başarısız oldum” hissine kapılırlar.
Toplumun ne diyeceği, çevrenin tepkisi, aile baskısı gibi faktörler kişide yoğun bir suçluluk ve utanç duygusu yaratır.
Bu da boşanma kararını geciktirir, süreci gereksiz şekilde uzatır.
Oysa hukuken olduğu kadar psikolojik olarak da evlilik birliği sürdürülmeyecek hale geldiyse, boşanma bir başarısızlık değil, bir kurtuluştur.

6. Statü Evliliklerinde Çocukların Yaşadığı Duygusal Boşluk

Bu tür evliliklerde çocuklar da anne ve babalarının gerçek bir sevgi ilişkisi içinde olmadıklarını fark ederler.
Evde yapay bir huzur havası, sürekli gerginlik veya soğuk iletişim hâkimdir.
Çocuklar bu ortamda sevgi, güven ve bağlılık duygularını sağlıklı biçimde geliştiremez.
Sonuçta, “aile bütünlüğü bozulmasın” diye sürdürülen bir statü evliliği, çocuk açısından duygusal eksiklik ve kaygı kaynağı haline gelir.
Bu durum, ileriki yaşlarda çocuğun kendi ilişkilerinde de benzer kopukluklar yaşamasına zemin hazırlar.

7. Hukuki Açıdan Değerlendirme

Türk Medeni Kanunu m.166/1’e göre, “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”
Evliliği yalnızca statü için sürdürmek, eşe karşı ilgisiz ve sevgisiz davranmak, toplumsal görünüm uğruna duygusal bağı koparmak, evlilik birliğini temelinden sarsan nitelikte davranışlardır.
Yargıtay da bu tür evliliklerde eşin duygusal ihmali ve soğukluğu “ağır kusur” olarak değerlendirmekte, boşanma sebebi saymaktadır.

8. Sonuç: Görünür Başarı, Gizli Mutsuzluk

Evliliği statüye indirgemek, dışarıdan “örnek evlilik” gibi görünse de, içten içe sevgi, samimiyet ve güveni tüketir.
Gerçek evlilik, iki insanın toplum önünde değil, birbirinin yanında var olabildiği bir birliktir.
Statüye dayalı evliliklerde yaşanan ilgisizlik, sevgisizlik ve aldatma, eninde sonunda evlilik birliğini yıkar.
Bu nedenle, duygusal bağın tamamen koptuğu, evliliğin yalnızca görünüş olarak sürdürüldüğü durumlarda, TMK m.166/1 kapsamında boşanma nedeni oluşur.

Biz Kimiz ?

 
  Avukat Erdem ÖzcanAvukat Erdem Özcan, Ankara’da kurucusu olduğu hukuk bürosunda, boşanma ve aile hukuku alanında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu alandaki davalar, hem duygusal hem de hukuki açıdan hassas süreçler içerdiğinden, alanında uzman bir avukatın rehberliği son derece önemlidir. Erdem Özcan, müvekkillerine hem hukuki danışmanlık hem de dava sürecinde profesyonel temsil hizmeti sunarak, onların haklarını etkin biçimde korumayı hedeflemektedir. Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda, müvekkillerine yalnızca hukuki değil, aynı zamanda manevi destek de sağlayarak sürecin sağlıklı ve adil bir şekilde ilerlemesi için titizlikle çalışır.
  

  

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yazın.

Yorum Yaz