Etiket: Boşanma

Evlilik, iki kişinin bir araya gelerek bir yaşamı paylaşması anlamına gelir. Ancak, bazen evliliklerde karşılaşılan sorunlar, çiftleri boşanma kararı almaya yönlendirebilir. Türk Medeni Kanunu, evlilik birliğinin sona ermesini düzenleyen yasal çerçeveyi belirler. Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sona erdirilmesi ve eşlerin yasal olarak ayrılması anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu'na göre, boşanma süreci, çeşitli yasal prosedürlerin izlenmesini gerektirir ve belirli koşulların sağlanmasıyla gerçekleşir. Boşanma kararı, evlilik birliğindeki ciddi anlaşmazlıklar, uyumsuzluklar veya diğer yasal sebepler nedeniyle alınabilir. Türk Medeni Kanunu, boşanma için belirli sebepleri tanır ve bu sebeplerden birinin varlığı durumunda, eşler boşanma davası açabilirler. Bunlar arasında sadakat ihlali, zina, şiddet, akıl hastalığı, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi durumlar yer alabilir. Boşanma süreci, mahkeme tarafından yürütülür ve yasal prosedürlerin doğru şekilde izlenm.....

Devamı için tıklayın

Evlilik, kadın ve erkek bireyler arasında kurulmuş hukuki yükümlülükleri olan yasal olarak onaylanmış sosyal bir kurumdur. Evlenmeyle bireyler aileyi oluşturur ve devamında çocukların dünyaya gelme durumu olur ise hak ve yükümlükler çocukları da kapsayacak şekilde devam eder.  Toplumun en küçük yapı taşı olan aile toplum düzenin devam etmesini sağlamak amacıyla yasal olarak korunmaktadır. Evlilik birliğinin korunması gerek iç hukuk düzenlemelerinde gerekse uluslar arasında düzenlemelerle sağlanmıştır. Evlilik birliğinin korunmasını sağlayan Birleşmiş Milletler Yasaları, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Millet Çocuk Hakları Sözleşmeleri ülkemizce de kabul görmüştür.    Anayasamızın 41. maddesiyle de aile kurumunun korunması amaçlanmıştır. Şöyle ki;Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sa.....

Devamı için tıklayın

Şiddet, kişinin fiziksel, cinsel, psikolojik, manevi ve ekonomik bütünlüğüne zarar verici davranışlar olarak tanımlanabilir. Şiddet türlerinin sınıflandırılması kişi üzerinde etkileri bakımından birbirinden farklılık göstermesine göre yapılmaktadır. Sosyal yaşam ve aile yaşamı içerisinde şiddetin her türlüsü görülebilmektir. Vücut bütünlüğüne yönelik darp gibi hususlar fiziksel şiddete işaret ederken, kişinin maneviyatını yani psikolojik durumunu etkileyecek davranış şekilleri psikolojik şiddet olarak sınıflandırılmaktadır. Yine cinsel bütünlüğe yönelik zorbalıklar cinsel şiddet kapsamı içerisinde yer almaktadır.    Son günlerde gündemde olan akran zorbalığı akranlar arasında yaşanan şiddet türünü ifade etmektedir. Örneğin okul yaşamında çocuklar arası darp, aşağılama, küçümseme gibi davranış şekilleri akran zorbalığını göstermektedir. Çocukların başka bir arkadaşına yaptığı saldırgan davranışlarında temelini esasında aile yaşantısı oluşturmaktadır. Çocuğun evd.....

Devamı için tıklayın

 İnstagram, facebook, twitter, tinder kayıtlarının boşanma davasında delil niteliği, hukuka uygun olarak elde edilmeleri ve bir vakıayı kanıtlar nitelikte olmaları koşuluyla kural olarak bulunmaktadır.  Bu nedenle sosyal medya üzerinden elde edilmiş delil kabiliyeti olan veriler boşanma davalarında kusur oluşturacak bir olayla karşımıza çıkabilmektedir. Sosyal medya dediğimiz facebook, instagram gibi kayıtlar kimi zaman aldatma vakıasını kanıtlayabildiği gibi kimi zaman ilgisizliği, küçük düşürücü davranışları, kimi zamanda güven sarsıcı durumların kanıtlanmasına delil oluşturmaktadır. Sosyal medyanın hızla aramıza girmesiyle neredeyse herkes facebook, instegram, twitter gibi sosyal medya hesaplarına sahip olmaya başlamıştır. Hatta çocukların doğumuyla dahi ebeveynler onlar için facebook, instagram hesapları açmaktadır. Bu denli yoğun kullanıma bağlı olarak da sosyal yaşamının bir parçası olan evlilik kurumu içerisinde de sosyal medya kaynaklı çekişmeler kendis.....

Devamı için tıklayın

Medeni kanun evlilik birliği 1 yılı tamamlamış çiftler arasında boşanma ve sonuçları üzerinde anlaşmaları halinde anlaşmalı olarak boşana bilmeleri kolaylığını sağlamıştır. Ancak uygulamada sıklıkla karıştırılan konu anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için her iki eşinde boşanma ve sonuçları üzerinde hür iradeleriyle anlaşmış olmalarının gerekliliğidir. Söz konusu hususlar üzerinde anlaşmadan anlaşmalı boşanma davasından sonuç beklenmesi anlamsızdır. Anlaşmadan Anlaşmalı Boşanma Davası Hükümsüzdür. Anlaşmalı boşanma davasının öncelikli şartı eşlerin birbiriyle boşanma ve sonuçları üzerinde baskı altında kalmadan anlaşmalarıdır. Boşanma, çocuk velayeti, nafaka ve tazminat hususlarında eşler anlaşmaya varmış ise anlaşmalı boşanmadan söz etmek mümkün olacaktır. Bu hususlarda anlaşma sağlanmadan anlaşmalı boşanma dava şartı gerçekleşmeyecektir. Bununla birlikte daha sonradan dava konusu olmaması açısından mal rejiminin tasfiyesi hususunda da eşler anlaşma sağlamalıdır.  .....

Devamı için tıklayın

Anayasamızdaki tanımıyla Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Toplumun en küçük birimi olan aileyi koruma esas olarak değerlendirilmesi gereken bir konudur. Zira sağlıklı bir toplum sağlıklı aile birlikteliklerinin kurulmasından kaynaklanmaktadır.Aile birliği evlilik birliğiyle meydana gelir. Türk Medeni Kanunu’na göre “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş̧ olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yasamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar” Görüleceği üzere medeni kanun eşlere medeni kanun başlıca sorumluklar yüklemiştir. Evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak, çocukların bakımını gerçekleştirmek, birlikt.....

Devamı için tıklayın

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasını ispat, boşanma kararının verilebilmesi için gereklidir. Evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasının sabit olmasının aile mahkemesince kabul edilebilir olması haline aile mahkemesi hakimi boşanma yönünde hüküm kuracaktır. Aksi halde aile mahkemesi hakimi davayı kabul etmeyecektir.  Bu nedenlendir ki dilekçeler aşamasında ileri sürülen olaylar tahkikat aşamasında kanıtlanmalıdır. Tanık beyanı boşanma davalarının temel ispat kaynağıdır. Tanık delilinin önemi karşısında aile mahkemesince kabul edilebilir tanık beyanının ne olacağı hususu gündeme gelmektedir. Tanık delilinin varlığından ziyade aile mahkemesince kabul edilebilir niteliğinin olması gerekmektedir. Yargıtay'ın bu konuda vermiş olduğu bir kararı irdeleyerek boşanma davalarında kabul edilebilir nitelikte ki tanık beyanının ne olacağını irdeleyecek olursak;Özeti: Somut olayda; dinlenen davacı tan.....

Devamı için tıklayın

Zina nedeniyle açılan boşanma davasında zina eden eşe velayet hakkının verilip verilmeyeceği sıkça sorulan sorular arasında yer almaktadır. Zina evli bir erkek ya da kadının, eşinden başka biriyle kendi isteğiyle kurduğu cinsel ilişkiyi ifade etmektedir. Türk medeni kanun kapsamında zina özel boşanma nedenleri arasında yer almaktadır. Medeni kanunumuza göre Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Ayrıca Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer denerek zina davasının açılması hak düşürücü sürelere dayandırılmıştır.  Zina eyleminin varlığı halinde açılacak olan boşanma davasında tarafların çocuğu var ise velayet hakkı aile mahkemesince incelenecektir. Velayet, en temel anlamıyla çocuğu temsil etme yetkisini ifade etmektedir. Çocuğun üstün yararı hangi ebeveyninle yaşamasını gerektiriyor ise aile mahkemesi hâkimi velayet kararını o ebeveyninden y.....

Devamı için tıklayın

Söz konusu yazımıza terkin kapsamını anlatarak başlamak doğru olacaktır. Zira halk arasında bilinen terk ile öğretideki terk birbirinden ayrılmaktadır. Örneğin; evden kovulan eşin evi terk etmesi, Medeni Kanun kapsamında terk sayılmamaktadır. Ancak bir eşin diğerini ortak konutu terk etmeye zorlaması ya da haklı bir neden olmaksızın ortak konuta dönmeyi engelleyen eş evi terk etmiş sayılır. Kimler Terk Etmiş Sayılır?• Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek amacıyla ortak konuttan ayrılan eş,• Eve dönmemek için haklı bir nedeni olmaksızın eve dönmeyen eş,• Diğer eşi ortak konuttan ayrılmaya zorlayan eş,• Diğer eşin ortak konuta haklı bir sebep olmaksızın dönmesini engelleyen eş terk etmiş sayılır.Terk Nedeniyle Boşanma Davasının Hukuki DayanağıTerk, Türk Medeni Kanunu madde 164’te düzenlenen ve özel, mutlak boşanma nedenidir. Dolayısıyla eşin evi terk ettiğinin ispatı halinde terkin evliliği çekilmez kılıp kılmadığı araştırılmadan boşanmaya karar verilecektir. B.....

Devamı için tıklayın

Tarafımıza yapılan başvurular ve takip ettiğimiz boşanma davalarımızdan tespit ettiğimiz üzere en sık karşılaşılan boşanma sebebi kök aileye aşırı bağımlılık, başka bir anlatımla eşin kök ailesine aşırı bağımlı şekilde yaşam şekili sürdürmesinden kaynaklanmaktadır. Kamuoyunda en çok karşılaşılan boşanma sebebi şiddet olarak anılsa da kök aile bağımlılığı şiddetten daha sık karşılaştığımız boşanma sebebidir. Bu durumun temel nedeni kadın eşin veya erkek eşin anne veya babasını evlilik uzmanı olarak görmesi ve rol model olarak kabullenmesinden kaynaklanmaktadır. Kadın - erkek ilişkisini en iyi bilecek kişinin anne olduğunun sanılması,  çocuk bakımı ve gelişimi konusunda  annenin veya babanın uzman kişi olarak görülmesi, sosyal hayat, iş gibi konularda uzman kişinin kök aile olarak kabul edilmesi kök aile bağımlılığı olarak tanımlanmaktadır. Bu bağımlılıkla yaşayan eş, eşiyle ailesi arasındaki dengeyi sağlayamayacağı için şiddetli geçimsizlik yaşanacaktır.Evlenecek çiftleri.....

Devamı için tıklayın