Etiket: Boşanma

Boşanmada Sessiz Şiddet: Duygusal İstismarın Görünmeyen YüzüGünümüzde boşanma süreçlerinde sıklıkla rastlanan ve çoğu zaman göz ardı edilen bir istismar türü, "sessiz şiddet" olarak bilinen duygusal ve psikolojik baskılardır. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde, boşanma davalarına bakan avukatların deneyimleri bu tür vakaların giderek arttığını göstermektedir. Sessiz şiddet, fiziksel izler bırakmaması nedeniyle genellikle toplum tarafından fark edilmeyebilir; ancak mağdurlar üzerinde derin izler bırakarak kişinin özgüvenini zedeler, ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler ve uzun vadeli psikolojik yaralar açar. Peki, sessiz şiddet nedir ve bu tür duygusal istismar nasıl bir etki bırakır?Sessiz Şiddet Nedir?Sessiz şiddet, partnerlerden birinin diğerine yönelik olarak uyguladığı manipülasyon, aşağılama, küçümseme, yok sayma, suçlama gibi davranışların tümünü kapsayan duygusal ve psikolojik bir istismar türüdür. Bu tür istismarda, doğrudan fiziksel bir saldırı bulunmaz; ancak mağdur olan k.....

Devamı için tıklayın

Boşanma Davaları Gerçekten 1 Yılda mı Bitecek? Toplumda Gündem Olan Düzenlemenin Arkasında Yatanlar!Son günlerde boşanma sürecine dair duyduğunuz her şey doğru olmayabilir! Evliliğini sonlandırmak isteyen birçok insan, mahkeme koridorlarında sıranın kendisine bir yıl içinde geleceğini ve uzun süredir bekledikleri özgürlüğe kavuşabileceklerini düşünüyor. Peki, gerçekten öyle mi? “Boşanma davaları artık bir yılda sona erecek” şeklinde yayılan bu söylenti, aslında yasal düzenlemelere dayanıyor. Ancak bu düzenlemenin iç yüzü ve ne anlama geldiği hakkında bilgi sahibi olmayanların sayısı giderek artıyor.Bazı medya kaynakları ve sosyal medya hesapları tarafından “boşanmak artık kolaylaştı!” şeklinde yapılan yorumlar, boşanmayı düşünen çiftlerde büyük bir umut yaratmış durumda. Öyle ki, artık çoğu kişi mahkeme kapısında beklemek yerine sadece bir yılı sayarak yeni bir sayfa açabileceğini düşünüyor. Hızlı boşanma masalı, toplumda hızla yayılırken, gerçek ise bu kadar basit değil. Üstelik b.....

Devamı için tıklayın

Boşanma Kararı Almak: Süreç, Psikolojik Hazırlık ve Hukuki Adımlar1. GirişBoşanma, hayatın en karmaşık ve duygusal açıdan zorlayıcı dönemlerinden biri olarak tanımlanır. Evlilik, çoğunlukla sevgi, güven ve birlikte bir gelecek inşa etme arzusuyla başlar. Ancak zamanla çiftler arasında uyumsuzluk, anlaşmazlık ya da beklentilerin karşılanmaması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu tür sorunlar bazen kalıcı hale gelir ve ilişkiyi zedeler. İşte tam bu noktada, boşanma kararı almak kaçınılmaz bir seçenek haline gelebilir.Boşanma kararı almak, sadece hukuki bir süreç değil, aynı zamanda derin duygusal etkiler yaratan bir deneyimdir. Çiftler, boşanma sürecinde yalnızca yasal prosedürlerle uğraşmakla kalmaz; aynı zamanda psikolojik, ekonomik ve sosyal değişimlerle de yüzleşmek zorunda kalır. Bu nedenle, boşanma kararı alırken hem zihinsel hem de duygusal hazırlık yapmak önemlidir. Boşanmanın sadece bir ilişkinin sona ermesi olmadığını, aynı zamanda bireylerin yeniden bir hayat kurma çabası anlam.....

Devamı için tıklayın

Boşanma, evlilik birliğinin hukuki yollarla sona erdirilmesi anlamına gelir ve her medeni hukuk sistemi bu süreci belirli kurallar çerçevesinde düzenlemiştir. Evlilik, karşılıklı anlaşma ve hukuki yükümlülüklere dayanarak kurulmuş bir birlik olmasına rağmen, çeşitli sebeplerle sona erebilir. Boşanma sebepleri, genellikle evlilik birliğinin sarsılmasına ve taraflar için evliliğin sürdürülmesinin imkânsız hale gelmesine dayalıdır."Zorunlu boşanma" kavramı ise, hukuki literatürde doğrudan bir karşılık bulmamakla birlikte, evlilik birliğinin devamını imkânsız hale getiren çeşitli zorlayıcı sebepleri tanımlamak için kullanılabilir. Bu makalede, hukuki açıdan zorunlu boşanmanın temel sebeplerini ve bu kavramın hukuki bağlamda nasıl ele alınabileceğini analiz edeceğiz. Ayrıca sosyal, tıbbi, kültürel ve hukuki zorlayıcı sebepleri detaylandırarak, evliliklerin neden zorunlu olarak sona erebileceğini inceleyeceğiz. 1. Zorlayıcı Sebeplerle Boşanma Hukukta “zorunlu boşanma” terimi kullan.....

Devamı için tıklayın

Etiketler:

Boşanma Davalarında Çocuğun Üstün YararıBoşanma davalarında ve velayet davalarında çocuğun üstün yararı kavramı sıklıkla karşımıza gelmektedir.  Velayetin belirlenmesi, kişisel ilişkinin kurulması gibi çocuk ile ilgili hukuki sürecin tamamında üstün yarar kavramı yer almaktadır. Bu ilke, çocukların fiziksel, duygusal ve psikolojik refahının her türlü hukuki ve idari kararda öncelikli olarak göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir. Peki nedir bu çocuğun üstün yararı? Sıklıkla tarafımıza sorulan bu soru karşısında bu makalede, boşanma davalarında çocuğun üstün yararı kavramı ele alacağız. Makalemizde Çocuğun üstün yararı, çocuğun fiziksel, duygusal, psikolojik ve sosyal refahını öncelikli olarak göz önünde bulunduran temel bir ilkedir. Bu ilkenin, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerde yer aldığı vurgulanmıştır. Makalede ayrıca, çocuğun üstün yararının korunması için gerekli yasal çerçeveler, eğitim ve bilinçlendirme, sağlık hizmetle.....

Devamı için tıklayın

Türkiye’de boşanma süreci, kanunlarla belirlenmiş genel kurallara dayansa da her ilin kendi özel koşulları ve yerel mahkemelerin uygulamaları doğrultusunda bazı farklılıklar gösterebilir. Ankara’da boşanma sürecine dair dikkat edilmesi gereken hususlar, davaların işleyişi ve Ankara’daki mahkemelerin prosedürlerine dair bilgileri bu makalede inceleyeceğiz. Özellikle büyükşehirlerdeki nüfus yoğunluğu ve mahkemelerin iş yükü, boşanma sürecinin ne kadar süreceği konusunda belirleyici faktörler arasında yer alır.1. Ankara’da Boşanma Davaları ve Mahkemelerin YoğunluğuAnkara, Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık illerinden biri olması sebebiyle, boşanma davalarında da önemli bir yoğunluk yaşamaktadır. Özellikle büyükşehirlerdeki nüfus artışı, boşanma davalarının sayısını ve dolayısıyla mahkemelerin iş yükünü etkilemektedir. Ankara’da davaların yoğunluğu, dosya inceleme sürelerinin uzamasına ve karar sürecinin beklenenden uzun sürmesine neden olabilir. Bu yoğunluk, özellikle çekişmeli boşanma .....

Devamı için tıklayın

Günümüzde toplumsal yapılar, bireysel tercihler ve sosyal normlar hızla değişmekte, bu durum evlilik ve aile kavramlarını da büyük ölçüde etkilemektedir. Özellikle 1990'ların sonu ve 2010'ların başı arasında doğan Z Kuşağı, önceki nesillerden farklı değerlere ve beklentilere sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Teknolojik gelişmeler, eğitim seviyelerindeki artış, sosyoekonomik faktörler ve bireyselliğin öne çıkması gibi etkenler, Z Kuşağı'nın evliliğe bakışını ve uzun süreli ilişkiler konusundaki tutumlarını derinden şekillendirmektedir. Bu makalede, Z Kuşağı’nın evlilik algısı, bu neslin evlilikten beklentileri ve artan boşanma oranlarına etkisi üzerinde durulacaktır.1. Z Kuşağı’nın Genel ÖzellikleriZ Kuşağı, teknolojinin içine doğmuş ve dijital çağın sunduğu olanaklarla büyümüş bir nesil olarak, önceki kuşaklardan birçok açıdan farklı bir dünya görüşüne sahiptir. Bu neslin teknolojiye olan hakimiyeti, bilgiye erişim ve iletişim konusundaki hızı ile toplumsal olaylara karşı gösterdiği anın.....

Devamı için tıklayın

Anayasa Mahkemesi (AYM), vatandaşların anayasal haklarını koruma görevini titizlikle yürütüyor. Uzun süren davaların bireyler üzerindeki etkisini göz ardı etmeyen AYM, özellikle boşanma davalarında "makul süre" ilkesine vurgu yapıyor. Son dönemlerde, AYM'nin boşanma davalarında yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair verdiği kararlar büyük yankı uyandırdı.  Mahkeme, makul sürede tamamlanmayan davalarda tarafların mağduriyetini belirli şartlar altında kabul ederek, mağdurlara maddi ve manevi tazminat ödenmesinin yolunu açtı. Bu gelişme, uzun süren boşanma süreçlerinden bunalan birçok kişi için bir umut ışığı oldu. Türkiye’de adaletin hızlı işlemesi gerektiği konusundaki hassasiyet giderek artarken, bu tür kararlar taraflar için bir umut kaynağı olsa da hukuk sistemindeki yapısal sorunların çözümü için daha köklü reformların gerektiği de açıkça görülüyor. Ancak, bu kararların her uzun boşanma davası için geçerli olduğu düşüncesi yanlış. Mahkemeler, davaları.....

Devamı için tıklayın

Boşanma, yasal olarak evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecidir. Evliliğin bitirilmesi, mahkeme kararıyla gerçekleşir ve çiftler arasındaki hukuki bağlar çözülür. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma, çeşitli sebeplerle açılabilir; bu sebepler arasında sadakatsizlik, şiddetli geçimsizlik, terk etme gibi durumlar yer başta gelmektedir. Boşanma davaları, çekişmeli ve anlaşmalı olarak ikiye ayrılır. Çekişmeli boşanmada taraflar, boşanmanın şartları üzerinde uzlaşamazken, anlaşmalı boşanmada taraflar her konuda anlaşarak evliliklerini kısa sürede sona erdirebilirler. Boşanma, kişilerin hayatında hukuki ve sosyal açıdan büyük bir değişim anlamına gelir ve tarafların haklarını korumak adına yasal süreçlerle düzenlenmiştir. Boşanma gerekçelerinin geçerli sayılabilmesi, temelde evlilik birliğinde geçimsizlik yaratıp yaratmadığına bağlıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesine göre, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek dere.....

Devamı için tıklayın

Boşanma sürecine giren bireyler için en önemli konulardan biri, çekişmeli boşanma ve çekişmesiz boşanma davaları arasındaki farkı anlamaktır. Eşlerin anlaşmazlık yaşadığı durumlarda, genellikle çekişmeli boşanma süreci tercih edilir. Bu süreçte taraflar, mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konularda uzlaşmaya varamadıkları için mahkemenin kararına ihtiyaç duyarlar. Çekişmeli boşanma davaları, daha uzun ve detaylı bir yargı sürecini gerektirir ve tarafların haklarını tam anlamıyla savunabilmeleri için uzman bir boşanma avukatına ihtiyaç duyulabilir.Diğer yandan, eşlerin boşanma şartlarında anlaştıkları durumlarda çekişmesiz boşanma süreci devreye girer. Çekişmesiz boşanma, yani anlaşmalı boşanma tarafların nafaka, mal paylaşımı ve velayet gibi konularda uzlaşarak mahkemeye başvurduğu, nispeten daha hızlı sonuçlanan bir süreçtir. Çekişmesiz boşanma davalarında, taraflar mahkemeye bir protokol sunarak boşanmanın detaylar.....

Devamı için tıklayın