Etiket: Davalarında

Boşanma Davalarında Yeni Formül: Önce Boşanma, Sonra Nafaka, Tazminat ve Velayet Giriş: Boşanma Süreçlerinin Hızlandırılması Gerekliliği Boşanma davalarının uzun sürmesi, Türkiye’de yıllardır tartışılan ve hukuki sistemin önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle çekişmeli davalarda, nafaka, tazminat ve velayet gibi taleplerin boşanma davasıyla birlikte değerlendirilmesi, süreçleri karmaşıklaştırmakta ve davaların yıllarca uzamasına neden olmaktadır. Bu bağlamda gündeme gelen “önce boşanma, sonra nafaka, tazminat ve velayet” formülü, boşanma kararının hızlı bir şekilde kesinleşmesini sağlayarak, maddi ve manevi yükümlülüklerin ayrı davalarda ele alınması hedeflenmektedir. Ancak bu yaklaşım, özellikle ekonomik ve psikolojik açıdan hassas durumda olan taraflar açısından çeşitli tartışmaları beraberinde getirmektedir. Bu makalede, mevcut sistemin işleyişi, yeni modelin eğer yasallaşırsa getirebileceği avantajlar ve sakıncalar; nafaka, tazminat ve v.....

Devamı için tıklayın

Boşanmada Sessiz Şiddet: Duygusal İstismarın Görünmeyen YüzüGünümüzde boşanma süreçlerinde sıklıkla rastlanan ve çoğu zaman göz ardı edilen bir istismar türü, "sessiz şiddet" olarak bilinen duygusal ve psikolojik baskılardır. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde, boşanma davalarına bakan avukatların deneyimleri bu tür vakaların giderek arttığını göstermektedir. Sessiz şiddet, fiziksel izler bırakmaması nedeniyle genellikle toplum tarafından fark edilmeyebilir; ancak mağdurlar üzerinde derin izler bırakır.Sessiz Şiddet Nedir?Sessiz şiddet, partnerlerden birinin diğerine yönelik olarak uyguladığı manipülasyon, aşağılama, küçümseme, yok sayma, suçlama gibi davranışların tümünü kapsayan duygusal ve psikolojik bir istismar türüdür. Bu tür istismarda, doğrudan fiziksel bir saldırı bulunmaz; ancak mağdur olan kişi sürekli olarak manevi bir baskı altındadır. Bu baskı, kişiyi değersiz hissettirir, yalnızlaştırır ve kendine olan güvenini zayıflatır. Kimi zaman sessiz şiddet mağdurları, yaşadık.....

Devamı için tıklayın

Boşanma Davalarında Çocuğun Üstün YararıBoşanma davalarında ve velayet davalarında çocuğun üstün yararı kavramı sıklıkla karşımıza gelmektedir.  Velayetin belirlenmesi, kişisel ilişkinin kurulması gibi çocuk ile ilgili hukuki sürecin tamamında üstün yarar kavramı yer almaktadır. Bu ilke, çocukların fiziksel, duygusal ve psikolojik refahının her türlü hukuki ve idari kararda öncelikli olarak göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir. Peki nedir bu çocuğun üstün yararı? Sıklıkla tarafımıza sorulan bu soru karşısında bu makalede, boşanma davalarında çocuğun üstün yararı kavramı ele alacağız. Makalemizde Çocuğun üstün yararı, çocuğun fiziksel, duygusal, psikolojik ve sosyal refahını öncelikli olarak göz önünde bulunduran temel bir ilkedir. Bu ilkenin, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerde yer aldığı vurgulanmıştır. Makalede ayrıca, çocuğun üstün yararının korunması için gerekli yasal çerçeveler, eğitim ve bilinçlendirme, sağlık hizmetle.....

Devamı için tıklayın

Şiddet, bireyler arasındaki ilişkilerde yaşanan güç dengesizliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve toplumun her kesimini etkileyen önemli bir sorundur. Ankara'daki birçok avukat, özellikle aile hukuku alanında, şiddet mağdurlarına hukuki destek sağlamakta ve mağdurların haklarını savunmaktadır. Ankara'da aile içi şiddet davalarında çalışan avukatlar, mağdurların korunma taleplerini hızlandırarak, uzaklaştırma kararları gibi önlemleri devreye sokmaktadır. Sosyolojik açıdan, şiddet yalnızca bireylerin fiziksel varlıklarına yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı zedeleyen bir olgu olarak da değerlendirilmektedir. Aile içi şiddet ise, özellikle evlilik kurumunun sürdürülebilirliğini tehdit eden başlıca faktörlerden biridir. Toplumun en küçük birimi olan ailede meydana gelen şiddet, yalnızca bireyler arasındaki ilişkiye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal huzuru ve güvenliği de olumsuz etkiler. Bu nedenle büyükşehirlerde örneğin Ankara’da fa.....

Devamı için tıklayın

Bu makale, boşanma davalarında yüksek nafaka bağlanması sürecinde dikkate alınması gereken temel hususları ele almaktadır. Makalede, nafakanın tanımı, Türk Medeni Kanunu'ndaki yeri ve nafaka belirlenirken göz önünde bulundurulan faktörler detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu faktörler arasında tarafların maddi durumlarının tespiti, yaşam standartlarının korunması, evlilik süresi ve tarafların katkıları, çocukların ihtiyaçları, tarafların yaş ve sağlık durumları, sosyal ve ekonomik koşullar, mahkeme kararları ve Yargıtay içtihatları ile hukuki destek ve uzman görüşlerinin rolü yer almaktadır. Makale, nafaka taleplerinin hukuki süreçlerini adil ve objektif bir şekilde değerlendirmenin önemine vurgu yaparak, bu süreçte profesyonel destek almanın gerekliliğini vurgulamaktadır.Boşanma Davalarında Yüksek Nafaka Bağlanması İçin Dikkate Alınması Gereken HususlarNafakanın Tanımı ve Hukuki TemeliNafaka, bir kişinin, boşanma veya ayrılık gibi nedenlerle ayrı yaşamak zorunda kaldığı eşine v.....

Devamı için tıklayın

Bu makalede, boşanma davalarında pedagog görüşmelerinin amacı ve öneminin yanı sıra, pedagogların çocuklara ve ebeveynlere hangi soruları soracağını da açıklanmaktadır. Pedagoglar, çocuğun duygusal durumu, aile içi ilişkiler, gündelik hayatı ve geleceğe dair beklentileri hakkında sorular yönelterek, çocuğun iyilik halini ve en uygun velayet düzenlemesini belirlemeye çalışırlar. Görüşmelerde dürüstlük, çocuğun ihtiyaçlarının öncelikli tutulması ve iş birliği önemlidir. Bu raporlar, mahkemelere çocuğun en iyi şekilde korunması için rehberlik eder.Boşanma davalarında en önemli konulardan biri çocukların velayetidir. Çocukların en iyi şekilde korunması ve geleceğinin güvence altına alınması için mahkemeler, pedagog raporlarına büyük önem verirler. Sosyal inceleme raporu olarak tanımlanan ilgili rapor aile mahkemesi hakimine sunulur, hakim raporu inceler ve bir eksilik görmez ise rapora göre karar verir. Neticeden ilgili rapor çocuğun velayetinin hangi tarafa verileceğini büyük ölçüde b.....

Devamı için tıklayın

Hukukun karmaşık ve derin dünyasında bazı davalar, verdikleri kararlarla hem hukuk çevrelerinde hem de kamuoyunda geniş yankılar uyandırır. Bu davalar, sadece hukuki sonuçlar doğurmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal değerler, adalet anlayışı ve bireylerin hak arama mücadelesi üzerinde de derin etkiler bırakır. İşte bu tür davalardan biri olan boşanma davasında Yargıtay’ın verdiği karar hem hukuk dünyasında hem de toplumda büyük bir tartışma başlattı. Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası konularında Yargıtay’ın hakkaniyet ilkesine vurgu yaparak verdiği bu karar, birçok kişi tarafından merakla incelendi. Peki, 2024 tarihli bu karar neden bu kadar önemliydi? İşte detaylar…Davanın Arka PlanıOlayın BaşlangıcıDavacı kadın, eşinin sabit bir işi ve geliri olmadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, eve sarhoş ve geç geldiğini, sürekli kavga çıkardığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek boşanma davası açtı. Davacı, ayrıca tehdit ve.....

Devamı için tıklayın

Ünlülerin hayatları, halkın büyük ilgisini çeker. Hayranlar, favori ünlülerinin hem profesyonel hem de kişisel yaşamlarına dair ayrıntıları öğrenmek isterler. Bu ilgi, medyanın da dikkatini çekmiş ve ünlülerin yaşamları hakkında sürekli haber yapmalarına neden olmuştur. Boşanma davaları gibi dramatik olaylar, medyanın ilgisini çeken en önemli konulardan biridir. Bu makalede, ünlülerin boşanma davalarında medyanın rolünü, bu sürecin taraflar üzerindeki etkilerini ve bazı ünlü boşanma davalarının analizini detaylı bir şekilde ele alacağız. Medyanın Boşanma Davalarını Ele Alış Şekli Medya, ünlülerin boşanma davalarını genellikle sansasyonel bir dille ele alır. Bu tür haberlerde dikkat çekici başlıklar, dramatik anlatımlar ve bazen de spekülatif içerikler öne çıkar. Bu yaklaşımlar hem okuyucuların ilgisini çekmeyi amaçlar hem de medya kuruluşlarının tiraj ve izlenme oranlarını artırır. Sansasyonel Başlıklar: Boşanma haberleri genellikle dikkat çekici ve çarpıcı başlıklarla s.....

Devamı için tıklayın

Şiddet, kişinin fiziksel, cinsel, psikolojik, manevi ve ekonomik bütünlüğüne zarar verici davranışlar olarak tanımlanabilir. Şiddet türlerinin sınıflandırılması kişi üzerinde etkileri bakımından birbirinden farklılık göstermesine göre yapılmaktadır. Sosyal yaşam ve aile yaşamı içerisinde şiddetin her türlüsü görülebilmektir. Vücut bütünlüğüne yönelik darp gibi hususlar fiziksel şiddete işaret ederken, kişinin maneviyatını yani psikolojik durumunu etkileyecek davranış şekilleri psikolojik şiddet olarak sınıflandırılmaktadır. Yine cinsel bütünlüğe yönelik zorbalıklar cinsel şiddet kapsamı içerisinde yer almaktadır.    Son günlerde gündemde olan akran zorbalığı akranlar arasında yaşanan şiddet türünü ifade etmektedir. Örneğin okul yaşamında çocuklar arası darp, aşağılama, küçümseme gibi davranış şekilleri akran zorbalığını göstermektedir. Çocukların başka bir arkadaşına yaptığı saldırgan davranışlarında temelini esasında aile yaşantısı oluşturmaktadır. Çocuğun evd.....

Devamı için tıklayın