Etiket: Kararı

Casus yazılımlar aracılığıyla elde edilen delillerin, boşanma davalarında delil olarak kabul edilip edilmeyeceği, hukuki açıdan tartışmalı bir konudur. Dijitalleşen dünyada, eşler arasındaki güvenin zedelenmesi durumunda, bazı kişiler casus yazılımlar kullanarak eşlerinin kişisel verilerine ulaşmaya çalışmaktadır. Ancak bu durum, hukuki olarak ciddi sorunlar yaratmakta gerek Anayasa Mahkemesi gerekse Yargıtay tarafından casus yazılımla elde edilen delillerin hem medeni hem de cezai yargılamalarda nasıl değerlendirileceği konusunda önemli kararlar alınmaktadır.Bu makalede, "casus yazılım delili" kavramının Türk hukukundaki yerini, eşler arasında özel hayatın ihlalinin olup olmayacağını ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki önemli bir kararını ele alacağız.Casus Yazılım Delili: Hukuki Açıdan DeğerlendirmeCasus yazılımlar, genellikle eşlerden birinin diğerinin telefonuna veya bilgisayarına gizlice yüklediği programlar aracılığıyla çalışır. Bu yazılımlar, kişinin mesajlarını, aramalarını, k.....

Devamı için tıklayın

Yargıtay, düğünlerde takılan ziynet eşyalarının kimin hakkı olduğuna dair uzun yıllardır süregelen yerleşik içtihadını radikal bir biçimde 2024 yılı 2. yarısında verdiği kararla değiştirdi. Bu yeni karar, sadece boşanma davaları için değil, aynı zamanda evlilik süresince ziynet eşyalarının paylaşımı noktasında da önemli yenilikler ve değişiklikler getiriyor. Ziynet eşyaları kimin hakkı, Yargıtay’dan yeni karar gibi konular hem hukuki hem de toplumsal açıdan büyük bir yankı uyandırdı. Bu makalede, ziynet eşyalarının kime ait olduğu sorusuna Yargıtay'ın getirdiği 2024 yılı kararıyla başka söyleyişle bu yeni bakış açısını ve yapılan değişikliklerin hukuki sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, Yargıtay’ın bu yeni kararının boşanma sürecine olan etkilerini de değerlendireceğiz. Kararın Detayları Yargıtay'ın son kararı, taraflar arasında düğünde takılan ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda yani ziynet eşyaları kimin hakkı olduğu kon.....

Devamı için tıklayın

Anayasa Mahkemesi'nin 29/2/2024 tarihli kararı, boşanma davalarının uzun sürmesi nedeniyle evlenme hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda önemli bir karar sunmaktadır. Bu karar, S.G.'nin başvurusuna dayanmaktadır ve başvurunun özeti, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının kabul edilemez bulunduğunu, evlenme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın ise kabul edilebilir olduğunu belirtmektedir. Bu makale, kararı ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, hukuki gerekçeleri ve sonuçları değerlendirmeyi amaçlamaktadır.I. Başvurunun Konusu ve SüreciBaşvuru, S.G.'nin Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 8/9/2014 tarihinde açtığı boşanma davasının uzun sürmesi nedeniyle evlenme hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına dayanmaktadır. Başvurucu, boşanma davasının yaklaşık beş yıl sürdüğünü ve bu süreçte yeni bir düzen kuramadığını, evlenme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuru, 17/9/2019 tarihinde yapılmış ve Komisyon, başvurunun k.....

Devamı için tıklayın

Boşanma davaları, eşler arasındaki evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde, tarafların hak ve menfaatlerinin korunmasını gerektiren zorlu bir hukuki süreçtir. Bu süreçte maddi ve manevi tazminat talepleri, tarafların yaşadığı zararların telafi edilmesi amacıyla önemli bir yer tutar. Yargıtay’ın bu konudaki kararları, mahkemelerin tazminat miktarlarını belirlerken dikkate alması gereken ölçütler hakkında rehber niteliğindedir. Bu makalede, 2024 yılı şubat ayında Yargıtay'ın vermiş olduğu kararla boşanma davasında verilen tazminat kararını yetersiz bulmasına ilişkin bir örnek üzerinden maddi ve manevi tazminat kavramlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Boşanma sürecinde talep edilebilecek iki tür tazminat bulunmaktadır: maddi tazminat ve manevi tazminat. Maddi Tazminat: Eşlerden birinin, boşanma nedeniyle uğradığı maddi zararın telafisi amacıyla talep edilebilecek tazminattır. Maddi zararlar, eşin boşanma sonrası yaşam standardında düşüş, iş kaybı gibi somut eko.....

Devamı için tıklayın

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI  Esas Sayısı : 2022/155Karar Sayısı : 2023/38Karar Tarihi : 22/2/2023R.G. Tarih - Sayı : 28/4/2023 - 32174  İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul 8. Aile Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin Anayasa’nın 2., 10., 17., 20., 90. ve 153. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir. OLAY: Evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur. I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ Kanun’un itiraz konusu 187. maddesi şöyledir: “III. Kadının soyadı Madde 187- Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan.....

Devamı için tıklayın

Medeni kanunumuzun 187. maddesine göre kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir. Bu kapsamda evlenen kadının kocasının soy adını alması zorunludur. Yani kadın eş evlenmesiyle kocasının soy adını kullanmaya başlamaktadır.Ancak söz konusu durum yıllardır tartışma konusu olmuş, kadınlar evlenmeyle soy adlarının değişmesini eşitliğe aykırı bulmuşladır. Evlenen kadının kocasının soy adını alma zorunluluğu Anayasa Mahkemesi kararıyla son bulmuştur.  İlgili kanunun nedeniyle kadınların evlenmekle kocasının soy adını alacağı Anayasa Mahkemesince Anayasa aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir. Mahkeme 22/2/2023 tarihinde verdiği kararında; 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin birinci cümlesinin yani kadının  evlenme.....

Devamı için tıklayın

Anayasa Mahkemesi yabancı eşe açılan boşanma davasının sonucunun karşı tarafa tebliğ edilmemesi nedeniyle 17 yıldır boşanma kararı kesinleşmeyen, bu nedenle yeniden evlenemeyen vatandaşın bireysel başvurusunda "evlenme hakkının ihlali" kararı verdi. Mahkemenin Gerekçesi;  OlaylarBaşvurucu, Tanzanyalı eşiyle uzun süredir ayrı olmaları ve evlilik birliğini yürütememeleri nedeniyle boşanma davası açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) 21/2/2003 tarihinde tarafların boşanmasına karar vermiştir.Mahkeme, kararın ülkesinde bulunan davalıya tebliğ edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığına (Bakanlık) müzekkere yazmıştır. Başvurucu, farklı tarihlerde Mahkemeye birçok kez dilekçe sunmuş ve tebligat işlemlerinin akıbetini sormuştur. Dışişleri Bakanlığı tarafından Bakanlığa gönderilen 27/3/2007 tarihli yazıda; evrakın giriş kayıtlarında görülmediği, yeniden gönderilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu bunun üzerine ilgili evrakın yeniden gönderilmesini istemiştir.Başvurucu, bun.....

Devamı için tıklayın