Etiket: boşanma

Evlilik, Türk Medeni Kanunu uyarınca eşlere birlikte yaşama, sadakat, yardımlaşma ve saygı yükümlülükleri yükleyen ciddi bir birlikteliktir. Günlük hayatta küçük görünen bazı davranışlar dahi zamanla büyük kırılmalara yol açabilir. Yüzük takmamak da bu davranışlardan biri olarak eşlerde güven ve sadakat kaygısı yaratabilir. Peki, yüzük takmamak tek başına boşanma sebebi midir? Hukuk burada nasıl bir sınır çizer? Tüm bu sorular Ankara Hukuk ofisimize başvuran birçok kişinin merak ettiği sorular arasında yer almaktadır. Aşağıda, boşanmanın hukuki temellerinden başlayarak yüzük takmama olgusunun hangi şartlarda kusur sayılabileceğini, delillendirme yollarını ve hakimin değerlendirme kriterlerini sade bir dille ve 2026 perspektifiyle ele alıyoruz. Boşanma Davasının Hukuki Zemini ve Kusur    Boşanmada en sık başvurulan genel neden TMK m.166/1’de yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması”dır. Mahkeme, ortak hayatın eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılıp sarsı.....

Devamı için tıklayın

Sizin Durumunuz Boşanma İçin Yeterli mi?Evlilik yürümüyorsa, herkesin aklındaki ilk soru aynı oluyor:“Boşanmak istiyorum ama sebebim yeterli mi?”Çünkü her boşanmak isteyen boşanamıyor. Türk Medeni Kanunu açık:Mahkeme, evlilik birliğinin artık çekilmez olduğuna ikna olmalı.Bu çekilmezlik, kimi zamanda tek bir olayla ortaya çıkarken, bazen uzun bir süreç sonunda oluşuyor. İşte tam bu noktada en kolay boşanma nedenleri devreye giriyor. Bu nedenler hem hukuken güçlü hem de mahkemede kanıtlandığında boşanma sonucunu hızlıca getirebilen sebeplerdir.Bu yazıda 2026 yılına güncel yaklaşım ile mahkemelerin en sık kabul ettiği ve pratikte en çabuk sonuca giden boşanma nedenlerini anlattım. Ayrıca yazının sonunda, yaşadığınız durumun hukuken ne kadar güçlü olduğunu anında öğrenebilmeniz için ücretsiz Boşanma Sebebi Testi de sizi bekliyor. En Kolay Boşanma Nedenleri Nelerdir?Mahkemelerin en hızlı kabul ettiği boşanma sebeplerini kısa ve net şekilde anlatalım: 1️⃣ Şiddet (Fiziksel – Psikoloj.....

Devamı için tıklayın

1. Evliliği Statü Olarak Görmek Ne Anlama Gelir?Evliliği “statü” olarak görmek, evlilik kurumunu bir duygusal bağ değil, toplumsal bir kimlik veya başarı göstergesi olarak algılamaktır.Bu anlayışta kişi için evli olmak; “saygın görünmek”, “toplumda yer edinmek” ya da “yalnız kalmamak” anlamı taşır. Evlilik, bir paylaşım ve sevgi birliği değil; dışarıya verilen bir imajın parçası haline gelir.Bu nedenle evliliğin içeriğinden çok, dışarıdan nasıl göründüğü önem kazanır. Eşler arasındaki bağ giderek yüzeyselleşir, duygusal yakınlık yerini gösterişe dayalı bir beraberliğe bırakır.2. Statü Evliliklerinde İlgisizlik ve SevgisizlikEvliliği statüye indirgeyen kişiler, zamanla eşlerine karşı ilgisiz, sevgisiz ve duyarsız hale gelirler.Dışarıya karşı “mutlu çift” görünümü korunur ama evin içinde soğukluk ve uzaklık hâkimdir.Bu durum, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” kavramına tipik bir örnektir.Çünkü sevgi ve ilginin yitirilmesi, evliliği.....

Devamı için tıklayın

Boşanma, yalnızca duygusal bir karar değil; aynı zamanda ciddi bir hukuki süreçtir. 2026 yılında boşanmayı düşünen birçok kişi, ilk adımda “Boşanma için ne gerekli?” sorusunun cevabını arıyor. Bu rehberde, boşanma davası açmak isteyen eşlerin hangi belgeleri hazırlaması gerektiğini, hangi şartların arandığını, görevli ve yetkili mahkemeyi ve sürecin nasıl işlediğini adım adım anlattık. 1) Boşanma Davası Açmak İçin Şartlar Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsılması veya kanunda sayılan özel sebeplerden birinin gerçekleşmesi hâlinde mümkündür.  Boşanma davası aça bilmek için Türk Medeni Kanunu’na göre belirli şartların oluşmasına bağlıdır. Eşler, evlilik birliğinin çekilmez hâle gelmesi durumunda ya da kanunda özel olarak sayılan sebeplerden birine dayanarak boşanma talebinde bulunabilir. Ancak her boşanma davası için mahkemelerin kabul edeceği bazı hukuki gerekçeler ve ön koşullar mevcuttur. Genel Sebep (TMK m.166/1) .....

Devamı için tıklayın

Türkiye’de boşanma davalarının büyük bir kısmı, tarafların uzlaşması sayesinde “anlaşmalı boşanma” şeklinde sonuçlanıyor. Ancak bu davalarda en çok tartışılan konulardan biri, nafaka hakkının nasıl belirleneceğidir. Birçok kişi, “Anlaşmalı boşanma davasında nafaka alabilir miyim?” ya da “Protokolde nafaka yazmazsak ne olur?” sorularına net bir cevap arıyor. Bu yazımızda, tüm bu sorulara Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Yargıtay kararları ışığında açıklık getiriyoruz. Anlaşmalı Boşanmanın Hukuki Dayanağı TMK m. 166/3 uyarınca, evlilik en az bir yıl sürmüşse ve eşler boşanma konusunda anlaşmışlarsa, mahkeme bu anlaşmayı uygun bulduğu takdirde boşanmaya karar verir. Anlaşmalı boşanma, tarafların iradelerini özgürce ortaya koyduğu, dava süresini kısaltan, çatışmayı azaltan bir yoldur. Ancak bu sürecin en kritik noktası, hazırlanan boşanma protokolüdür. Çünkü mahkeme, yalnızca tarafların üzerinde uzlaştığı maddeleri onaylar. Nafaka, velayet, tazminat veya mal paylaşımı konularında protokold.....

Devamı için tıklayın

Boşanma Davasında Yetki Nedir? Kafaları Karıştıran Soruya Net YanıtBoşanma davasında “yetki” kavramı halk arasında en çok karıştırılan konulardan biridir.Örneğin sıkça sorulur:“Ankara’da yaşıyorum ama evlilik Gaziantep’te oldu, boşanma davasını Ankara’dan açabilir miyim?”“Eşim beni tehdit ediyor, memleketime sığındım, burada dava açabilir miyim?”Yetki, basitçe anlatmak gerekirse, boşanma davasının hangi şehirdeki mahkemede açılacağını belirleyen kuraldır.Bu kural, Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesi uyarınca düzenlenmiştir ve doğru yer belirlenmezse dava reddedilebilir veya gereksiz yere uzayabilir.   Boşanma Davasında Görevli Mahkeme Hangisidir? Boşanma davalarına Aile Mahkemeleri bakar. (4787 sayılı Kanun m. 4)Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise davaya Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla bakar.  Genel Yetki Kuralı (TMK m. 168) Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme:• Eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi,• Ya da boşanmadan önce son .....

Devamı için tıklayın

Giriş: Boşanma Sürecinde En Hassas Konu: ÇocuklarBoşanma davası yalnızca eşlerin ayrılığıyla sonuçlanmaz; aynı zamanda çocukların geleceğini de doğrudan etkiler. Bu nedenle mahkemelerin en dikkatli yaklaştığı alan “çocuğun velayetidir. Halk arasında sıkça “çocuklar kime verilir?” şeklinde sorulan bu konu, aslında birçok faktörün birlikte değerlendirilmesiyle karara bağlanır.Hakim, velayet konusunda karar verirken yalnızca anne veya babanın taleplerine değil, çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimine en uygun ortamın hangisi olduğuna bakar. 1. Velayet Nedir? Türk Medeni Kanunu’na Göre Tanım Velayet, çocuğun korunması, eğitimi, bakımı ve temsil edilmesi gibi tüm kişisel hakların ve yükümlülüklerin bütünüdür. TMK m. 336 hükmüne göre:“Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Boşanmada ise hakim, velayeti eşlerden birine verir.” Dolayısıyla, boşanma kararıyla birlikte velayet hakkı artık ortak değil, tek bir ebeveyne ait hale gelir. Ancak bu karar, ço.....

Devamı için tıklayın

Giriş: “Bana Asla Olmaz” Dediğiniz NoktaEvlilik, yalnızca iki insanın aynı evi paylaşması değildir; aynı zamanda duygu, güven, sevgi ve cinselliğin bir bütünüdür. Ancak toplumda çoğu kişi cinsel sorunların boşanma davalarında bu kadar belirleyici olabileceğini fark etmez. “Bana asla olmaz” diyen birçok kişi, yıllar sonra “cinsel uyumsuzluk” nedeniyle boşanma dosyalarının tarafı haline gelebilmektedir.Bu yazıda, cinsel hayatın evlilikteki önemi, cinsel isteksizlik ve uyumsuzluk durumlarının boşanma davalarına etkisi, zorla ilişki ve cinsel şiddetin hukuki boyutu, sanal aldatmanın nasıl yorumlandığı, Yargıtay kararları, sık sorulan sorular ve gerçek hayattan yansıyan “sessiz itiraflar” ele alınacaktır. 1. Cinsel Hayatın Evlilikteki YeriTürk Medeni Kanunu (TMK) eşlere birlikte yaşama, sadakat ve destek yükümlülüğü yükler. Bu yükümlülüklerin doğal uzantısı, eşlerin birbirleriyle cinsel hayatı sürdürmesidir.Cinsellik evlilikte yalnızca “bedensel bir ihtiyaç” değil, aynı zamanda duygusal ba.....

Devamı için tıklayın

Boşanma, yalnızca iki insanın yollarını ayırması değil; aynı zamanda hukuki, ekonomik ve sosyal sonuçları olan ciddi bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu’na göre bir boşanma davasının açılabilmesi için mutlaka kanunda öngörülmüş bir sebebin varlığı gerekir. Bu sebepler arasında en çok başvurulan ve en geniş kapsamlı olanı ise “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Evlilik birliği, tarafların birbirine karşı sadakat, saygı, dayanışma ve ortak yaşam sorumluluklarını üstlendikleri bir birlikteliktir. Ancak zamanla yaşanan olaylar, davranışlar veya kişilik uyuşmazlıkları bu birlikteliği sarsabilir. Öyle ki taraflardan artık ortak hayatı sürdürmeleri beklenemeyecek bir noktaya gelindiğinde, kanun evliliğin sona erdirilmesine imkân tanır. Bu nedenle boşanma davası açmayı düşünen pek çok kişi internette “Boşanma davası nasıl açılır?” veya “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ne demektir?” gibi sorulara yanıt aramaktadır. İşte bu yazıda hem boşanmanın ne olduğunu hem de özellikle evl.....

Devamı için tıklayın

Giriş Boşanma davaları, aile hukukunun en hassas alanlarından biridir. Evliliğin sona erdirilmesi, yalnızca tarafların kişisel hayatlarını değil, aynı zamanda ekonomik durumlarını, çocukların geleceğini ve toplumsal düzeni de etkileyen sonuçlar doğurur. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması gerekir. Ancak bu sarsıntının kimin kusurlu davranışlarından kaynaklandığı, davanın sonucunu belirleyen en kritik unsurdur. Kusur tespiti, boşanma davalarının adeta kalbinde yer alır. Çünkü kusurun ağırlığı; tazminat, nafaka, velayet ve hatta mal paylaşımı gibi birçok konuda belirleyici rol oynar. Bu nedenle kusur kavramının nasıl belirlendiği, hangi delillerin kabul edildiği ve hayatın olağan akışı ilkesi çerçevesinde nasıl değerlendirildiği büyük önem taşır. Kusur Tespitinin Önemi Türk Medeni Kanunu m. 166’da düzenlenen genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmey.....

Devamı için tıklayın