Adatılma, hukuki olarak eşin sadakat yükümlülüğüne uymamasını ifade eder. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun zina konu başlıklı 161.maddesinde düzenlenen özel ve mutlak bir boşanma sebebidir ve 6 aylık zaman aşımına tabidir. Altı aylık süre ilgili eylemi öğrenilmesi itibariyle başlayacaktır. Ayrıca affeden tarafın dava hakkı olmayacaktır. Ancak burada şu hususa değinmek gerekir ki ilgili süre aldatmanın mutlak boşanma sebebi yapılması halinde söz konusu olacaktır. Evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasına bağlı olarak aldatma hususunun değerlendirilmesi de mümkün olacağından sürenin geçmesi halinde dava birlikteliğin temelinden sarsılması olarak açıla bilmektedir. Ama her şarta tarafın eşini affetmemiş olması veya öğrenildikten sonra birlikteliğin devam etmemiş olması gerekmektedir.
Bu konuda en önemli sorun ispat hususudur. Hukuka aykırı olarak elde edilmediği sürece aldatmanın varlığını kanıtlayacak veriler delil olarak kullanıla bilir. Telefon kayıtları, fotoğraf sosyal medya kayıtları boşanma davasına delil teşkil edecektir.
Özelikle altını çizerek belirtmek gerekir ki zina eylemi ile sadakatsiz davranış farklı kavramlar olarak karşımıza çıkar. Aldatma hususunun varlığı için illaki zina eyleminin gerçekleşmesi gerekmez. Tarafın örneğin sosyal medya üzerinden yapacağı gönül ilişkisini ifade eden veya diğer eşin güvenini sarsacak derecede konuşmalar sadakatsiz davranışlar içerinse gireceğinden boşanma nedeni oluşturacaktır.
Burada belirmek gerekir ki şüphe, boşanma nedeni sayılamaz. Sıkılıkla sorulan sorular da özelikle savcılıktan telefon kayıtlarının istenip istenemeyeceğidir. Bu konuda savcılığa yapılan başvurular sonuçsuz kalacaktır. Zira savcılığın böyle bir takibi olamaz. Sırf şüphe üzerine telefon kayıtlarına ulaşılamaz.
Ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılmayacağı bu konuda sıklıkla sorulan bir diğer konuyu oluşturmaktadır. Bu konuda ki Yargıtay kararını incelediğimiz de kayıtların delil niteliği olabileceği görülmektedir. ‘’Söz konusu kayıtlar bir başkasının özel hayatına müdahale niteliğinde olmayıp kendisine karşı işlenen, işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kayıt elde etme olanağının bulunmaması ve yetkili makamlara başvurma imkânının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun elde edilmiş delil olduğu gözetilmeden, katılan tarafından sanığın tehdit ve hakaret içerikli sözlerinin kayda alındığı CD’nin hukuka aykırı delil olarak değerlendirilerek, sanık hakkında beraat kararı verilmesi kanuna aykırıdır.”
Özetle, Eşlerin ortak konutlarında alınan ses kaydının Yargıtay tarafından hukuka uygun elde edilmiş bir delil olarak değerlendirmiştir. İçtihada göre, hukuka aykırı elde edilen delilin medeni yargılamada kullanılıp kullanılmamasında somut olaya göre hareket edildiği yönündedir. Bu nedenle elinizde ki verinin kullanılıp kullanılmayacağı boşanma davanızın esasına göre de değişe bilmektedir.
Yorum Yaz