Boşanmak İsteyen Biri Öncelikle Ne Yapmalı?

2025 – 2026 adli yılının başlamasına sayılı günler kala, boşanma davası açmayı planlayan kişilerin akıllardaki en önemli sorulardan biri “Boşanma davası nasıl açılır?” oluyor. Yıllar boyunca yaşanan evlilik problemleri, yeni kararların alınmasına neden olurken, Boşanma davası açmadan önce bilinmesi gereken hukuki haklar bulunmaktadır. Gerekli belgeler ve ilk adımlar, davanın hem süresini hem de sonucunu doğrudan etkiler.

Evlilik, iki insanın hayatlarını birleştirdiği hem duygusal hem de hukuki bağlarla yürütülen bir kurumdur. Ancak her evlilik, başlangıçtaki beklentileri karşılayamayabilir ve taraflar için yıpratıcı bir sürece dönüşebilir. İşte bu noktada birçok kişi kendine şu soruyu sorar: “Boşanma isteyen biri öncelikle ne yapmalı?”

Google’da bu sorunun yüz binlerce kez aratılması, aslında konunun ne kadar merak edildiğinin bir göstergesidir. Çoğu kişi, boşanma sürecine nasıl başlayacağını, ilk adımda hangi belgeleri hazırlaması gerektiğini ya da hangi haklara sahip olduğunu tam olarak bilemez. Bu nedenle, doğru bilgiye ulaşmak kritik bir öneme sahiptir.

Bu yazıda, boşanma kararı alan kişilerin adım adım nelere dikkat etmesi gerektiğini, hukuki hazırlık sürecini ve pratik önerileri detaylıca anlatıyoruz.

1.Boşanma Kararını Netleştirmek

Boşanma kararı çoğu zaman bir anda alınmaz. Aylar hatta yıllar süren tartışmalar, güven kayıpları, iletişim problemleri ya da farklı değer yargıları sonunda alınan bu karar, hayatın en önemli dönüm noktalarından biridir.

Evliliğin bitme noktasına geldiğini düşünen kişi, öncelikle bu kararın kesin olup olmadığını sorgulamalıdır.Bazı durumlarda aile terapisi ya da profesyonel danışmanlık süreçleri, evliliği kurtarmak için faydalı olabilir. Ancak, sürekli şiddet, sadakatsizlik ya da evlilik birliğinin temelden sarsıldığı durumlarda boşanma kaçınılmazdır.

2. Boşanma Sebebinizi Belirleyin

Boşanma davası açmadan önce yapılması gereken ilk ve en önemli adım, boşanmak istemenizin nedenini açık ve yasal temellere dayalı şekilde ortaya koymaktır. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebepleri iki ana gruba ayrılır:

Türk Medeni Kanunu (TMK), boşanma sebeplerini genel ve özel boşanma sebepleri olarak ikiye ayırır.

Genel Boşanma Sebebi:

Özel Boşanma Sebepleri:

Boşanma isteyen kişinin, dilekçesinde doğru boşanma sebebini belirtmesi, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Boşanma davasında dilekçeye yazılacak sebep, sadece bir formalite değil; davanın yönünü, süresini ve sonucunu belirleyen temel unsurdur. Hangi gerekçeyle dava açılacağı, nasıl ispat edileceği, hangi hakların talep edileceği gibi kritik noktalar, hukuk bilgisi gerektirir. Yanlış sebep gösterilirse dava reddedilebilir, hak kayıpları yaşanabilir ya da yıllarca sürecek bir sürece girilebilir. Bu nedenle bir avukat desteği, sadece tavsiye değil, neredeyse zorunluluktur; çünkü boşanmak istemek başka, onu hukuki temellere dayanarak mahkemeye kabul ettirmek bambaşka bir iştir.

Boşanma davası, sadece bir evliliğin sona ermesi değil; hakların, sorumlulukların ve geleceğin yeniden şekillenmesidir. Bu sürece avukatsız çıkmak, hukuki boşluklar içinde yönsüz ilerlemek demektir. Dilekçeye yanlış sebep yazmak, delilleri usule uygun sunamamak ya da karşı tarafın itirazlarına cevap verememek, davanın uzamasına, reddedilmesine ve hatta telafisi zor hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle avukat yardımı olmadan açılan boşanma davaları, çoğu zaman sancılı, hatalı ve sonuçsuz bir sürece dönüşmektedir.

Boşanma davalarında “kim haklı?” sorusunun cevabı, delillerle belirlenir. Duygusal açıklamalar ya da varsayımlar, mahkemelerde bir hüküm doğurmaz.

Toplanabilecek Deliller:

Özellikle çekişmeli boşanma davalarında, delil toplama süreci davanın seyrini tamamen değiştirebilir. Mahkeme, tarafların iddialarını sadece ortaya atılan sözlerle değil, bunların hukuken geçerli ve somut delillerle ispatlanmasına göre değerlendirir. Fiziksel şiddet, aldatma, ekonomik şiddet veya psikolojik baskı gibi gerekçeler ancak belgeler, tanıklar, raporlar ya da yazışmalarla desteklenirse anlam kazanır. Bu nedenle, delil sunulmadan ya da yanlış yöntemlerle toplanan delillerle açılan davalarda, haklı taraf bile davayı kaybedebilir. Avukat desteği bu noktada vazgeçilmezdir, çünkü hangi delilin hangi usulle toplanabileceği, ne zaman ve nasıl sunulacağı uzmanlık gerektirir. Delili varlığının yanında nasıl kullanılacağını bilmek en önemli hususlardan birisidir.

Boşanma sürecinde sadece evlilik değil, tarafların ekonomik ve sosyal hakları da yeniden düzenlenir.

Nafaka Türleri:

Maddi ve Manevi Tazminat:

Evlilik süresince haksız fiile maruz kalan taraf, maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

Mal Paylaşımı:

2002 yılından sonra evlenen çiftler için geçerli olan "edinilmiş mallara katılma rejimi", eşlerin evlilik süresince edindiği malların yarı yarıya paylaşılması esasına dayanır. Bu rejim kapsamında; maaş, ev, araba, işyeri, birikim gibi evlilik süresince kazanılan tüm malvarlığı “edinilmiş mal” sayılır ve boşanma durumunda eşit şekilde paylaşılır. Ancak çok önemli bir detay şudur: Mal paylaşımı, boşanma davasıyla birlikte görülmez; ayrı bir dava konusu olup, boşanmanın kesinleşmesinden sonra açılması gerekir. Bu nedenle mal rejimi talepleri, zamanlaması ve ispat yönünden teknik bilgi gerektirir; hukuki destek alınmadan yapılan işlemler, ciddi hak kayıplarına yol açabilir.

Boşanma davasının türü, sürecin uzunluğunu belirler:

Anlaşmalı Boşanma:

Eşler, nafaka, tazminat, velayet ve mal paylaşımı konularında anlaşırsa dava tek celsede sonuçlanır.

Çekişmeli Boşanma:

Tarafların anlaşamadığı durumlarda dava uzun sürebilir, tanık dinlenir ve deliller toplanır.

Boşanma isteyen biri, öncelikle hangi davayı açacağına karar vermelidir.

Hangi konularda uzlaşılabilir?” sorusu, boşanma sürecinin yönünü belirleyen temel sorulardan biridir; çünkü bazı talepler, çekişmeli dava yoluyla dahi elde edilemeyecek nitelikte olabilir. Bu durumda, uzlaşmamak sadece süreci uzatır ve tarafları yıpratır. Anlamlı ve sağlıklı bir boşanmanın gerçekleşebilmesi için; hangi taleplerin gerçekçi olduğu, mahkemece kabul görme olasılığı, hangi haklardan feragat edilip edilmeyeceği gibi konuların çok iyi analiz edilmesi gerekir. Bu analiz ise, sadece tecrübe ve hukuki uzmanlıkla mümkündür. Bu nedenle, özellikle mal paylaşımı, velayet, nafaka, tazminat gibi çekişmeli alanlarda gerçekçi sonuçlar almak ve doğru kararlar verebilmek için, aile hukuku konusunda uzman bir avukattan yardım almak mutlak bir gerekliliktir

Çocukların velayeti, boşanma davalarında en hassas konudur. Mahkeme, velayeti belirlerken şu unsurları dikkate alır:

Velayet kararı, tamamen çocuğun üstün yararına göre verilir.

“Boşanma isteyen biri öncelikle ne yapmalı?” sorusunun en önemli cevaplarından biri, hukuki destek almaktır. Boşanma davaları, tecrübe gerektiren süreçlerdir. Yanlış bir dilekçe ya da eksik bir talep, hak kaybına neden olabilir.

Ankara hukuk ofisimize boşanma için yapılan başvurularda hatalı açılan davaların düzeltilmesi talebine sıklıkla rastlanmaktadır. Ancak hukuk belirli sınırları olan bir mecradır, hak kayıpları bazen hiçbir şekilde düzetilemez boyutta olabilmektedir. Bu nedenle gecikmeden yardım almak en doğrusudur.

Boşanma davası, Aile Mahkemesi’ne verilecek bir dava dilekçesi ile başlar. Dilekçede:

açıkça yazılmalıdır.

Bu süre, delillerin toplanması, bilirkişi raporları ve tanık ifadeleri gibi unsurlara bağlıdır.

Boşanma, sadece hukuki bir süreç değil; aynı zamanda derin bir duygusal mücadeledir. Taraflar yalnızca haklarını değil, aynı zamanda geçmişlerini, alışkanlıklarını ve sosyal rollerini de geride bırakırlar. Bu nedenle, sürecin sağlıklı atlatılabilmesi için bazı insani ve psikolojik adımlar atmak hayati önem taşır. Gerekirse profesyonel psikolojik destek almak, duygusal yükü hafifletir; sosyal çevreyle iletişimde kalmak, yalnızlık hissini azaltır; gereksiz çatışmalardan uzak durmak ise hem psikolojik hem hukuki yıpranmayı engeller. Unutulmamalıdır ki, boşanmak hayatı bitirmez, yeniden kurma sürecini başlatır — ve bu sürecin sağlıklı ilerlemesi, sadece mahkeme salonlarında değil, insanın iç dünyasında da başlar.

Sık Sorulan Sorular

Sonuç: İlk Adımı Doğru Atın

“Boşanma isteyen biri öncelikle ne yapmalı?” sorusunun cevabı, planlı hareket etmek ve haklarını bilmekten geçer.

Boşanma süreci, yalnızca bir evlilik birliğinin sona erdirilmesi değil; maddi, hukuki, duygusal ve sosyal yönleriyle çok katmanlı bir yeniden yapılanma sürecidir. Bu sürecin sağlıklı ve hak kaybı olmadan yürütülebilmesi için en başta boşanma sebebinin doğru belirlenmesi gerekir. Hangi konularda uzlaşılabileceği, çekişmeli davanın neler kazandırıp neler kaybettirebileceği ancak profesyonel hukuk bilgisiyle değerlendirilebilir. Bu nedenle, özellikle çekişmeli boşanmalarda uzman bir avukatla ilerlemek bir tercihten öte zorunluluktur. Aynı şekilde, mal paylaşımı gibi kritik konuların ayrı davalara konu olması, sürecin teknik detaylarla dolu olduğunu gösterir.

Ancak unutulmamalıdır ki boşanma yalnızca hukuki bir mesele değil, aynı zamanda yoğun bir duygusal travmadır. Bu yüzden psikolojik destek almak, sosyal çevreyle bağları güçlü tutmak ve çatışmalardan kaçınmak da en az hukuki stratejiler kadar önemlidir. Boşanma sürecinin hem zihinsel hem hukuki olarak güçlü ve bilinçli şekilde yürütülmesi, bireyin yeni hayatına sağlıklı bir başlangıç yapabilmesini sağlar.  

Benzer Yazılar