Aşağıda, boşanmanın hukuki temellerinden başlayarak yüzük takmama olgusunun hangi şartlarda kusur sayılabileceğini, delillendirme yollarını ve hakimin değerlendirme kriterlerini sade bir dille ve 2026 perspektifiyle ele alıyoruz.
Boşanma Davasının Hukuki Zemini ve Kusur
Boşanmada en sık başvurulan genel neden TMK m.166/1’de yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması”dır. Mahkeme, ortak hayatın eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılıp sarsılmadığına; bu sarsılmada hangi eşin kusurunun bulunduğuna ve kusurun yoğunluğuna bakar. Davacı eş, iddialarını delillerle desteklemelidir.
Detaylı genel çerçeve için şu rehbere bakabilirsiniz:
Evlilik Yüzüğünün Hukuktaki Yeri
TMK m.185 uyarınca sadakat yükümlülüğü kanundan doğar; mevzuatta “yüzük takma mecburiyeti” şeklinde açık bir hüküm yoktur. Bununla birlikte uygulamada, bilinçli ve ısrarlı biçimde yüzük takmamak, sosyal çevrede “bekâr gibi davranma” algısı yaratıyorsa, eşini yok sayma ya da evliliği önemsizleştirme yönünde bir kusurlu davranış olarak değerlendirilebilir.
Bu ve benzeri haller sadakat ve birlik duygusu bakımından önemlidir. Tekil bir “unutma” ya da geçici pratik nedenler (ör. mesleki zorunluluk, alerji vb.) ile süreklilik arzetmeyen davranışlarda kusur değerlendirmesi farklılaşabilir.
Yüzük Takmama Nasıl Delil Olur?
Boşanma davaları delille ispat edilir. Yüzük takmama iddiası şu yollarla desteklenebilir:
Delil hukuku ve kişisel verilerin korunması hassastır. Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen veriler dosyada sorun yaratabilir. Zira hukuka aykırı delillerin hukuki niteliği yoktur.
Tek Başına Yeterli mi? Hangi Unsurlarla Birleşirse Etkili Olur?
Uygulamada yüzük takmamak çoğu kez tek başına boşanma için yeter görülmez. Ancak aşağıdaki unsurlarla birleştiğinde mahkeme nezdinde etkili olabilir:
Hakim Hangi Kriterlere Bakar?
Not: Yargılama somut olay üzerinden yürür; otomatik bir sonuç yoktur. Hakim, dosyadaki delil durumuna göre değerlendirme yapar.
Sık Sorulan Sorular
Genellikle tek başına yeterli görülmez. Ancak uzun süreli ve bilinçli biçimde, evli olduğunu gizlediği veya eşin uyarılarına rağmen ısrarla takmadığı hallerde ve başka kusurlarla birleştiğinde kusur olarak değerlendirilebilir.
Fotoğraf-video, yazışmalar, tanık beyanları ve sosyal medya kayıtları gibi hukuka uygun delillerle ispatlanabilir.
Niyet/kast, davranışın sürekliliği, evlilikte yarattığı etki, başka kusurlarla birleşip birleşmediği ve kusur dengesine bakılır. Değerlendirme somut olayın delillerine göre yapılır.
Bunları da merak edebilirsiniz
Biz Kimiz ?

Ankara’da faaliyet gösteren Avukat Erdem Özcan, kurucusu olduğu hukuk bürosunda özellikle boşanma davaları ve aile hukuku uyuşmazlıkları alanında hukuki destek sağlamaktadır. Aile içi sorunların hukuki boyuta taşınması, hem duygusal hem de teknik açıdan son derece hassas bir süreçtir. Bu nedenle, tecrübeli ve aile hukukuna hakim bir avukatın rehberliği, hak kaybının önlenmesi ve sürecin doğru yönetilmesi açısından büyük önem taşır.
Erdem Özcan; çekişmeli veya anlaşmalı boşanma davaları, velayet, nafaka, mal paylaşımı ve ziynet alacakları gibi konularda müvekkillerine dava takibi ve hukuki danışmanlık sunar. Her dosyada delil yönetimi, stratejik planlama ve güncel içtihatlara uygun bir yaklaşım benimseyerek, müvekkillerinin haklarını etkin ve profesyonel şekilde korumayı hedefler.
Hukuki Uyarı: Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır; somut olaylar farklılık gösterebilir. Kişisel veriler ve delil hukuku hassas alanlardır; hukuka aykırı elde edilen delillerin dosyada kullanımı sakıncalıdır.
Yorum Yaz