Boşanma Sürecinde Büyük Yanılgılar

.

Giriş: Bir Bitişin Değil, Bir Başlangıcın Anatomisi

Boşanma, modern toplumda çoğu zaman yalnızca iki insanın yollarını ayırması olarak görülür. Oysa gerçekte boşanma; hukuki, ekonomik, psikolojik ve sosyal boyutları olan kapsamlı bir yeniden yapılanma sürecidir. Evliliği korumak esas olmalıdır. Ancak bu durumun artık mümkün olamayacağı evliliklerde boşanma süreciyle ilgili doğru bilgiye ulaşmak çok önemli olacaktır.

Çoğu kişi bu sürece hazırlıksız yakalanır. Boşanma kararı alındığı andan itibaren bireyler kendilerini kulaktan dolma bilgiler, çevre baskısı ve internet söylentileriyle dolu bir bilgi kirliliğinin içinde bulur. Komşuların, akrabaların ve “bir tanıdığın başına gelmişti” cümleleriyle başlayan anlatılar, bu hassas süreci çoğu zaman bir kaosa dönüştürür.

Ankara'da boşanma davası üzerine çalışan avukat olarak amacımız; bu karmaşanın içinde sizi korkutan değil, gerçek bilgilerle güçlendiren bir rehber sunmaktır. Aşağıda, boşanma sürecinde en sık yapılan hataları, en yaygın yanılgıları ve bilinmesi gereken temel hukuki gerçekleri bulacaksınız.

1. BÖLÜM: HUKUKİ YANILGILAR – STRATEJİ VE GERÇEKLER

Boşanma davaları bir “haklılık yarışı” değildir.
Hukuk sistemi, kimin daha üzgün olduğuyla değil; kimin neyi ispatlayabildiğiyle ilgilenir. Bu nedenle haklı olmak ile hukuken kazanmak çoğu zaman aynı şey değildir.

1.1. “Evi Terk Edersem Suçlu Duruma Düşerim” Efsanesi

Toplumda en yaygın korkulardan biri şudur:
“Evi terk edersen tüm haklarını kaybedersin.”
Bu düşünce, özellikle şiddet, baskı veya ağır geçimsizlik yaşayan birçok insanın aynı evde kalmaya zorlanmasına neden olur.

Gerçek:
Türk Medeni Kanunu’na göre; fiziksel şiddet, ağır hakaret, psikolojik baskı, can güvenliği riski veya ortak hayatın çekilmez hâle gelmesi gibi haklı sebepler varsa, eşlerden biri evi terk edebilir. Bu durum kusur sayılmaz.
Ancak bu hakkın keyfi terk ile karıştırılmaması gerekir. Haklı sebebe dayalı terk, mutlaka ihtarname, tutanak, tanık veya resmi belgelerle desteklenmelidir. Bu şekilde hareket eden eş, velayet, nafaka veya tazminat haklarını kaybetmez.

1.2. Aldatma ve Mal Paylaşımı İlişkisi

Aldatılan eşin, diğer eşin tüm mal varlığına el koyabileceği yönündeki inanış doğru değildir.

Gerçek:
Zina, boşanma hukukunda ağır kusur sayılır ve yüksek manevi tazminata hükmedilmesini sağlayabilir. Ancak mal paylaşımı, kusurdan bağımsız olarak mal rejimi hükümlerine göre yapılır.
Evlilik içinde edinilen mallar, kural olarak yarı yarıya paylaşılır. Aldatma tek başına mal paylaşımını ortadan kaldırmaz. Bununla birlikte hâkim, zina yapan eşin artık değerdeki pay oranının azaltılmasına karar verebilir. Bu, her somut olayın koşullarına göre değerlendirilir.

1.3. “Boşanma Davasını İlk Açan Avantajlıdır” Yanılgısı

Dava açma sırası, davanın sonucunu belirleyen bir kriter değildir.

Gerçek:
Önemli olan davayı kimin önce açtığı değil; iddiaların ne kadar somut, tutarlı ve ispatlanabilir olduğudur. Karşı dava açma hakkı her zaman mümkündür. Aceleyle atılmış adımlar yerine, doğru delillerle hazırlanmış bir dava stratejisi belirleyici olur.

2. BÖLÜM: ÇOCUKLARIN GELECEĞİ – VELAYET VE PSİKOLOJİ

Boşanma sürecinde en çok etkilenen taraf çocuklardır. Velayet meselesi çoğu zaman bir güç mücadelesine dönüşür. Oysa hukuk, velayeti bir “hak” değil, bir sorumluluk olarak ele alır.

2.1. Maddi Güç ve Velayet İlişkisi

“Babası çok zengin, hâkim çocuğu ona verir” düşüncesi yaygın ama yanlıştır.

Gerçek:
Türk hukukunda esas olan çocuğun üstün yararıdır. Hâkim; çocuğun kimin yanında daha güvende olduğu, kiminle daha sağlıklı bir duygusal bağ kurduğu ve günlük bakımının kim tarafından daha iyi sağlandığına bakar. Maddi eksiklikler, iştirak nafakasıyla giderilir. Zenginlik, tek başına velayet sebebi değildir.

2.2. “Çocuk Büyüyünce Kendi Karar Verir” Yanılgısı

Gerçek:
Genellikle 12 yaş ve üzerindeki çocukların görüşü alınır. Ancak bu görüş bağlayıcı değildir. Pedagog ve sosyal inceleme raporları, çocuğun baskı altında olduğu veya yönlendirildiğini gösteriyorsa hâkim, çocuğun beyanının aksine karar verebilir.

Boşanma sürecinde büyük yanılgılar ve haklarınızı koruma rehberi

3. BÖLÜM: EKONOMİK HAKLAR VE NAFAKA GERÇEKLERİ

Boşanma sonrası yoksulluğa düşme korkusu, birçok kişiyi sağlıksız evliliklerde kalmaya zorlayan temel nedenlerden biridir.

3.1. Süresiz Nafaka Tartışması

“Erkek ömür boyu nafaka öder” algısı her dosya için geçerli değildir.

Gerçek:
Nafaka, yoksulluğa düşecek eş için öngörülür. Nafaka alan eş yeniden evlenirse veya haysiyetsiz bir yaşam sürerse nafaka kesilir. Ayrıca nafaka miktarı belirlenirken tarafların gelir durumu ve hakkaniyet ilkesi esas alınır.

3.2. Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları Kimindir?)

Gerçek:

Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, düğünde takılan kadına özgü olan ziynet eşyaları kural olarak kadına ait kişisel mal sayılır ve paylaşılmaz.
Ancak ziynetlerin, kadının açık rızasıyla evin ortak ihtiyaçları için kullanıldığı ispatlanırsa, iade talebi reddedilebilir.

4. BÖLÜM: BOŞANMA SÜRECİNDE SOSYAL MEDYA VE DİJİTAL İZLER

Boşanma davalarında artık sadece insanlar değil, telefonlar da konuşur.

4.1. WhatsApp ve Sosyal Medya Delilleri

“Gizli çekilen mesajlar delil olmaz” düşüncesi her zaman doğru değildir.

Gerçek:

Hukuka aykırı delil sınırı hassastır. Ancak herkesin erişimine açık sosyal medya paylaşımları ve ev içindeki bazı kayıtlar, davanın seyrini ciddi şekilde etkileyebilir. Özellikle sosyal medyada paylaşılan “yeni hayat” görüntüleri, nafaka ve tazminat değerlendirmelerinde dikkate alınır.

5. BÖLÜM: PSİKOLOJİK DİRENÇ VE YENİDEN BAŞLAMAK

Boşanma sadece bir dava dosyası değildir; aynı zamanda bir yas ve toparlanma sürecidir.

5.1. “Boşanmak Bir Başarısızlıktır” Yanılgısı

Gerçek:

Başarısızlık olan boşanmak değil; saygısız, şiddet içeren ve mutsuz bir ortamı sürdürmeyi başarı sanmaktır. öncelikle hedef bu ortamın olmadığı evliliği sağlamak için gayret göstermektir. Ancak bu sağlanamıyorsa;
Avukat olarak şunu söylüyoruz:
İyi bir boşanma, kötü bir evlilikten daha değerlidir.

5.2. Çevrenin Sesi ve Manipülasyon

Bu süreçte herkes size ne yapmanız gerektiğini söyleyecektir.

Gerçek:
Çevrenizdeki insanlar çoğu zaman kendi korkularını ve travmalarını size yansıtır. Bu nedenle profesyonel destek almak, sizi bu ses kirliliğinden korur.

SONUÇ: Sizin İçin Bir Yol Haritası

Boşanma süreci üç aşamalı bir yolculuktur:

  1. Karar ve Hazırlık: Duygusal karardan rasyonel hazırlığa geçiş
  2. Yönetim: Süreci soğukkanlı ve bilinçli yürütmek
  3. Yeniden Yapılanma: Hukuki süreç sonrası güçlü bir birey olarak hayata devam etmek

Yanılgılara İlişkin Detaylı Yazılarımız


        
  •  Yeni Nafaka Yasası
  • – Nafaka hakkına ilişkin güncel düzenlemeler ve yanlış bilinenler
       
    – Sosyal medya ve dijital delillerin boşanma davalarındaki etkisi
       
    – Evden çıkmanın hukuki sonuçları ve sık yapılan hatalar
       
    – Ziynet eşyalarının kime ait olduğu konusunda yanlış bilinenler
       
       

  •  Boşanma Davasında Çocuklar Kime Verilir?
  •  – Velayet kararlarında çocuğun üstün yararı ilkesi
       
    – Psikolojik manipülasyon ve boşanma sürecine etkileri
       


    Yorumlar (0)

    Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yazın.

    Yorum Yaz