Birbirine âşık iki insan... Aileler tanışır, düğün yapılır, her şey güllük gülistanlık görünür. Sosyal medyada balayı fotoğrafları paylaşılır, "bir ömür boyu" vaatleri yazılır. Ancak perde arkası zamanla değişmeye başlar. O çok beklenen mutluluk, bazen sessizce yerini kırgınlıklara, ilgisizliğe, hatta nefrete bırakır. Her şeyin yolunda gittiği sanılan evlilikler, aslında görünmeyen çatlaklarla günbegün çözülmeye başlar. Peki, bir evlilik neden biter? Hangi olay ya da duygular, iki insanı bir araya getiren bağları koparır? Bu soruların yanıtı sadece bir boşanma dilekçesinde değil; toplumsal dönüşümde, bireysel beklentilerde ve insan psikolojisinde gizlidir.
Evlilik, iki insanın ortak bir yaşam kurma iradesini ortaya koyduğu ciddi ve hukuken korunan bir birlikteliktir. Ancak her evlilik ömür boyu sürmeyebilir. Zaman içinde yaşanan sorunlar, taraflar arasında çözülmesi güç çatışmalara dönüşebilir. Bu çatışmaların sonucu olarak boşanma gündeme gelir. Bu yazıda, evliliği bitiren başlıca hukuki ve psikolojik nedenler hem Türk Medeni Kanunu çerçevesinde hem de toplumsal gözlemlerle detaylı biçimde ele alınmaktadır.
1.Hukuki Boşanma Sebepleri
Hukuki boşanma nedenlerini anlayabilmek için önce dayanak alınan mevzuatın niteliğini kavramak gerekir. Türkiye'de aile hukuku düzenlemelerinin temelini oluşturan Türk Medeni Kanunu, 1926 yılında kabul edilen İsviçre Medeni Kanunu'nun etkisiyle yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, bireyin haklarını ön plana çıkaran, laik ve modern bir hukuk sistemi inşa etme hedefiyle hazırlanmıştır. 2002 yılında yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ise, toplumsal dönüşümler, kadın haklarındaki ilerlemeler ve evlilik kurumuna dair değişen bakış açıları dikkate alınarak düzenlenmiştir.
Medeni Kanun, yalnızca bir hukuk metni değil; aynı zamanda toplumun evlilik, aile, sorumluluk ve hak kavramlarıyla olan ilişkisini şekillendiren bir belgedir. Bu yönüyle, boşanma hükümleri de sadece bir ayrılık prosedürünü değil; eşitlik, sorumluluk ve bireysel özgürlük ilkeleri doğrultusunda sosyal bir dengeyi temsil eder. Dolayısıyla, evliliğin hangi nedenlerle sona erebileceği, sadece bireyler arasında yaşanan sorunlar açısından değil, toplumun genel ahlaki ve kültürel değerleriyle de uyumlu biçimde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu, boşanma nedenlerini genel ve özel olmak üzere iki grupta toplamıştır. Bunlar:
1.1. Mutlak Boşanma Sebepleri
Bu nedenlerin varlığı ispatlandığında, hâkim boşanmaya karar vermek zorundadır. Eşin kusurlu olup olmadığı değerlendirilmez.
1.2. Nispi Boşanma Sebepleri
Bu nedenlerde hâkim olayları takdir ederek boşanmaya karar verir. Kusur, değerlendirme konusu olur.
Günümüzde değişen toplumsal normlar, bireylerin evlilikten beklentilerini de köklü şekilde dönüştürmüştür. Eskiden sabır ve alışkanlık üzerine kurulu ilişkiler, artık duygusal tatmin, karşılıklı anlayış ve psikolojik destek temelinde değerlendirilmektedir. İşte bu noktada, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" gibi nispi boşanma nedenleri, toplumsal dönüşümle birlikte çok daha esnek ve yoruma açık hale gelmiştir.
Aile mahkemesi hâkimi, her evliliğin kendine özgü yapısını dikkate alarak takdir yetkisini kullanır. Bir evlilikte basit bir ilgisizlik, başka bir evlilikte yıllarca tolere edilen bir durum olabilir. Örneğin, bir çift için ayrı odalarda uyumak evliliğin sonu sayılabilirken, başka bir çift için bu, karşılıklı saygının bir göstergesi olabilir. Ya da eşinin sosyal medyada aşırı vakit geçirmesi, bazı çiftlerde büyük bir güven krizine yol açarken, bazı evliliklerde bu durum sorun bile edilmez.
Bu nedenle, aynı davranış farklı evliliklerde bambaşka anlamlar taşıyabilir. Tam da bu yüzden, nispi boşanma nedenleri hâkimin gözlemine, çiftlerin dinamiklerine ve evliliğin iç işleyişine göre değerlendirilir. Yargı süreci bu esneklik sayesinde, bireyin yaşam koşullarına ve toplumsal beklentilere uygun kararlar verebilir.
2.Psikolojik ve Sosyal Boşanma Sebepleri
Yasa metinlerinde geçmeyen ancak uygulamada sıkça karşılaşılan bazı etkenler de evliliğin sonlanmasına yol açmaktadır:
2.1. Hukuki Nedenlerin Toplumsal ve Psikolojik Yansımaları
Mutlak ve nispi boşanma nedenleri, teknik olarak Medeni Kanun'da açık şekilde tanımlanmış olsa da, bu hükümlerin gerisinde çoğu zaman duygusal ve toplumsal gerçeklikler yatar. Örneğin zina, yalnızca evlilik dışı bir ilişki değildir; aynı zamanda güvenin yıkılması, değersizlik hissi ve ihanetin birey üzerindeki psikolojik travmasıdır. Hayata kast gibi ağır vakalarda ise, fiziksel tehlike kadar insanın kendisini evlilik içinde korunmasız hissetmesi ön plandadır.
Benzer şekilde, nispi nedenlerden olan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması", kimi zaman dışarıdan basit bir geçimsizlik gibi görünse de, eşlerin artık ortak yaşam idealini sürdüremeyecek hale gelmesini anlatır. Bu durumun altında genellikle uzun süredir biriken kırgınlıklar, çözülmeyen çatışmalar ve içe atılmış hayal kırıklıkları vardır.
Toplumun değişen yapısı da bu nedenlerin içeriğini dönüştürmektedir. Kadınların ekonomik bağımsızlık kazanması, bireyselleşmenin artması ve duygusal doyum beklentisinin yükselmesi gibi unsurlar, daha önce tolere edilen birçok davranışı günümüzde boşanma gerekçesi haline getirmiştir. Dolayısıyla hukuki nedenler, sadece madde başlıklarından ibaret değil; toplumsal dönüşümün, kültürel kırılmaların ve bireysel farkındalıkların bir yansımasıdır.
3.Günümüzde Artan Boşanma Sebepleri
Toplumsal yapı değiştikçe evlilik kurumuna bakış da dönüşmektedir. Günümüzde boşanma oranlarının artış göstermesi, yalnızca bireysel tercihlerle açıklanamayacak kadar karmaşık sosyal dinamiklerin bir sonucudur. Artık bireyler, evlilikten sadece güvenlik ve statü değil; duygusal tatmin, zihinsel uyum ve bireysel gelişim beklemektedir. Bu beklentiler karşılanmadığında, boşanma daha hızlı ve daha cesur bir seçenek haline gelmektedir.
Modern toplumun bireyi yalnızlaştıran yapısı, çiftler arasındaki dayanışmayı zayıflatmakta; sosyal medya ve dijital içeriklerle sürekli karşılaştırmaya maruz kalan bireyler, kendi ilişkilerinden daha fazla tatmin aramaktadır. Öte yandan, ekonomik baskılar, iş hayatının yoğun temposu ve şehir yaşamının getirdiği stres, evliliklerin üzerindeki yükü daha da artırmaktadır.
Tüm bu etkenler birleştiğinde, evlilikler artık daha kısa sürede yıpranmakta, anlaşmazlıklar daha az tolere edilmekte ve ayrılık çok daha kolay bir çözüm olarak görülmektedir. Toplumun evliliğe yüklediği anlamın değişmesi, boşanma sebeplerinin de hem şekilsel hem içeriksel olarak çeşitlenmesine yol açmıştır. Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre boşanmaların önemli bir bölümü evliliğin ilk 5 yılı içinde gerçekleşmektedir. Bu da bize, modern evliliklerin ilk yıllarında beklentilerin karşılanmaması, iletişim problemleri ya da bireysel uyumsuzlukların çok daha hızlı boşanma gerekçesine dönüşebildiğini göstermektedir. Özellikle genç yaşta yapılan evliliklerde, hayata dair hedeflerin farklılaşması ve kişisel gelişim sürecinin devam etmesi, çiftler arasındaki uyumu kısa sürede zedeleyebilmektedir.
Kuşaklara Göre Boşanma Dinamikleri
Boşanma nedenleri zaman içinde değişim gösterdiği gibi, farklı kuşakların evlilik anlayışı ve boşanma kararları da birbirinden belirgin biçimde ayrışmaktadır.
Kuşaklar arası farklılıklar, boşanmanın hem gerekçelerini hem de zamanlamasını etkileyen önemli bir faktördür. 1950’lerde sabırla yürütülen evlilikler bugün yerini bireysel tatminin öncelendiği, duygu odaklı birlikteliklere bırakmıştır. Eskiden 'yuvayı dişi kuş yapar' anlayışıyla yürütülen ilişkiler, artık 'iki bireyin eşit ortaklığı' ekseninde değerlendiriliyor. Z kuşağı için evlilik, hayatı paylaşmaktan çok, birlikte gelişebilmektir; X kuşağı içinse uzun süreli sadakatin karşılıklı tahammül gerektiren bir yolculuk olduğu düşüncesi ağır basar. Evliliğe yüklenen anlam değiştikçe, bitiş sebepleri de bu anlayışa göre evrilmektedir. Bugün bir kuşak, sırf eşi doğum gününü unuttuğu için ayrılığı düşünürken; bir diğeri, yıllar süren ilgisizliği 'hayatın olağan akışı' kabul edebilmektedir. Bu yüzden boşanma yalnızca bir hukuk meselesi değil; kuşaklar arası beklentilerin ve evlilik anlayışlarının çarpıştığı bir toplumsal aynadır.
Sonuç: Evliliğin Sona Ermesi Bir Süreçtir
Boşanma, ani bir karar değil; çoğu zaman uzun bir süreçtir. Hem bireysel hem de çift olarak yaşanan sorunlar birikerek evliliği sürdürülemez hale getirir. Bu nedenle boşanma nedenlerini sadece kanun maddeleriyle değil; insan davranışları, toplum yapısı ve bireysel beklentilerle birlikte değerlendirmek gerekir.
Her ne kadar bazı boşanma nedenleri hukuken daha güçlü kabul edilse de, evlilik içindeki her sorun tarafların yaşamını doğrudan etkiler. Evliliği bitiren gerçek sebep, çoğu zaman yalnızca bir kanun maddesinde değil, eşlerin hayatının içindedir.
Yorum Yaz