Boşanma, yalnızca iki insanın yollarını ayırması değil; aynı zamanda hukuki, ekonomik ve sosyal sonuçları olan ciddi bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu’na göre bir boşanma davasının açılabilmesi için mutlaka kanunda öngörülmüş bir sebebin varlığı gerekir. Bu sebepler arasında en çok başvurulan ve en geniş kapsamlı olanı ise “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır.
Evlilik birliği, tarafların birbirine karşı sadakat, saygı, dayanışma ve ortak yaşam sorumluluklarını üstlendikleri bir birlikteliktir. Ancak zamanla yaşanan olaylar, davranışlar veya kişilik uyuşmazlıkları bu birlikteliği sarsabilir. Öyle ki taraflardan artık ortak hayatı sürdürmeleri beklenemeyecek bir noktaya gelindiğinde, kanun evliliğin sona erdirilmesine imkân tanır.
Bu nedenle boşanma davası açmayı düşünen pek çok kişi internette “Boşanma davası nasıl açılır?” veya “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ne demektir?” gibi sorulara yanıt aramaktadır. İşte bu yazıda hem boşanmanın ne olduğunu hem de özellikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarını tüm yönleriyle ele alacağız.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedir?
Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde düzenlenen “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” boşanma sebebi, uygulamada en geniş kapsamlı ve en sık başvurulan gerekçedir. Kanun hükmüne göre:
“Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”
Bu hükümden anlaşılacağı üzere, evlilik birliğinin sağlıklı şekilde devam edemeyecek duruma gelmesi boşanma için yeterlidir. Burada önemli olan, taraflar arasındaki uyuşmazlığın artık evliliğin amacını, yani huzurlu bir aile hayatını ortadan kaldıracak boyuta ulaşmasıdır.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, kanunda sayılan özel sebeplerden (zina, hayata kast, terk vb.) farklıdır. Çünkü bu sebep, “genel boşanma sebebi” olarak kabul edilir. Yani taraflar arasında yaşanan pek çok olumsuzluk bu kavramın içine girer. Hakimin yapacağı değerlendirmede, her olayın özelliklerine bakılarak evlilik birliğinin gerçekten sürdürülemez hale gelip gelmediği tespit edilir.
Bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılması kavramı;
• Sürekli kavgalar,
• Aşırı kıskançlık,
• Şiddet veya hakaret,
• Sadakatsizlik şüphesi,
• Ailelerden gelen baskılar,
• Ekonomik sorunlar,
gibi çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir.
Kısacası, evlilik ortak yaşamı imkânsız hale getiren her türlü davranış ya da olay, bu boşanma sebebine dayanak yapılabilir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasının Nedenleri
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, tek bir sebepten değil; çoğu zaman birden fazla olumsuz davranışın birikmesiyle ortaya çıkar. Türk Medeni Kanunu’na göre önemli olan, evlilik birliğinin artık taraflardan beklenmeyecek derecede bozulmuş olmasıdır. Yargıtay uygulamalarında da görüldüğü üzere, aşağıdaki sebepler bu boşanma gerekçesinin temel dayanaklarını oluşturur.
1. Fiziksel veya Psikolojik Şiddet
Eşe karşı uygulanan her türlü fiziksel şiddet, dövme, tehdit ya da baskı, evlilik birliğini temelden sarsan en ağır sebeplerden biridir. Aynı şekilde hakaret, küçümseme, sürekli aşağılama ve duygusal şiddet de evlilik birliğini çekilmez hale getirir.
2. Sadakatsizlik ve Güvenin Zedelenmesi
Eşin sadakatsiz davranışları, aldatma ya da aldatma şüphesine yol açan hareketler (gece geç saatlerde eve gelme, gizli görüşmeler, saklanan mesajlar vb.) evlilikte güveni ortadan kaldırır. Güvenin kalmadığı bir evlilik ise sağlıklı şekilde sürdürülemez.
3. Aşırı Kıskançlık ve Kontrolcü Davranışlar
Eşin özel hayatına müdahale, sürekli telefon kontrolü, aile ve arkadaş çevresinden uzaklaştırma gibi davranışlar evliliğin temelden sarsılmasına yol açabilir. Yargıtay kararlarında da bu tür davranışlar sıklıkla boşanma gerekçesi olarak kabul edilmektedir.
4. Ekonomik Sorunlar ve İlgisizlik
Ailenin geçimini sağlamaya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmeyen eş, sorumluluklarını ihmal etmiş olur. Kumar, alkol, aşırı borçlanma gibi davranışlar da ekonomik krizi derinleştirerek evlilik birliğini zedeler.
5. Sürekli Tartışma ve İletişim Eksikliği
Her evlilikte zaman zaman tartışmalar yaşanabilir. Ancak tartışmaların sürekli hale gelmesi, ortak yaşamı imkânsız hale getirir. İletişim eksikliği, ilgisizlik ve duygusal kopukluk da tarafları uzaklaştırarak evlilik birliğinin sarsılmasına neden olur.
6. Aile Müdahaleleri ve Sosyal Baskılar
Kayınvalide, kayınpeder veya diğer aile bireylerinin evlilik içine sürekli müdahale etmesi, eşler arasında huzursuzluk yaratır. Bu durumun uzun süre devam etmesi, evlilik birliğini temelden sarsan önemli sebeplerden biridir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Örnekleri
Kanunda “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” soyut bir kavram olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle uygulamada hangi davranışların bu kapsamda değerlendirileceği, mahkemelerin ve özellikle Yargıtay’ın kararlarıyla şekillenmiştir. İşte günlük hayatta sık karşılaşılan bazı örnekler:
1. Eşi Sürekli Aşağılama ve Hakaret
Eşin onurunu kıracak şekilde sürekli hakaret etmek, küçümsemek, toplum içinde küçük düşürmek evlilik birliğini temelden sarsan nedenlerdendir.
2. Şiddet ve Tehdit
Fiziksel şiddet uygulamak, eşe el kaldırmak, tehdit etmek ya da evden kovmak gibi davranışlar ortak hayatı çekilmez hale getirir.
3. Sadakatsizlik veya Aldatma Şüphesi
Eşin başka kişilerle duygusal veya cinsel ilişki yaşaması, gizli görüşmeler yapması ya da sadakatsizliği düşündüren davranışlar evlilikte güveni ortadan kaldırır.
4. Aşırı Kıskançlık ve İzolasyon
Eşini ailesinden, arkadaşlarından uzaklaştırmaya çalışmak, sürekli kıskançlık krizleri yaşamak ve özel hayatı aşırı kontrol etmek evlilik birliğini bozar.
5. Ortak Sorumlulukların İhmal Edilmesi
Ailenin geçimini sağlama yükümlülüğünü yerine getirmemek, sürekli borç yapmak, kumar oynamak veya alkol bağımlılığı, evlilikte huzuru yok eder.
6. Aile Müdahaleleri
Eşlerden birinin ailesinin evliliğe sürekli müdahale etmesi, tarafları birbirine düşürmesi ve eşin bu duruma engel olmaması da evlilik birliğini temelinden sarsar.
7. İlgisizlik ve Sevgisizlik
Eşin diğerine karşı ilgisiz davranması, iletişim kurmaması, sürekli ayrı yaşamayı tercih etmesi ya da sevgi göstermemesi, evliliği anlamsız hale getirir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Yargıtay Kararları
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, soyut bir kavram olduğu için uygulamada Yargıtay kararları oldukça önemlidir. Yargıtay, yıllardır verdiği kararlarla hangi davranışların evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini somut örneklerle ortaya koymuştur.
Yargıtay’ın Genel Yaklaşımı
Yargıtay’a göre, tarafların sürekli kavga etmesi, birbirine hakaret etmesi, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi, ilgisizlik, ekonomik yükümlülüklerin yerine getirilmemesi gibi fiiller evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açar. Hakim, davada tarafların kusur durumunu, davranışların ağırlığını ve evliliği sürdürme olasılığını dikkate alır.
Karar Örnekleri
- Psikolojik şiddet: Yargıtay, eşine sürekli hakaret eden, aşağılama ve küçük düşürücü sözler sarf eden eşin “kusurlu” olduğuna ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına karar vermiştir.
- Aile ile görüştürmeme: Bir kararında, kocanın eşini ailesiyle görüştürmemesi, görüşmeler sırasında kavga çıkarması ve “çocuğu bırak git” şeklindeki sözlerini evlilik birliğini sarsan davranış olarak kabul etmiştir.
- Sadakatsizlik: Eşin başka biriyle duygusal veya fiziksel ilişki kurması, güveni ortadan kaldırdığı için boşanma gerekçesi sayılmıştır.
- Ekonomik sorumsuzluk: Sürekli kumar oynayan, aile bütçesini tüketen ve borç batağına sürükleyen eşin davranışları da evlilik birliğini temelinden sarsan fiiller arasında değerlendirilmiştir.
Yargıtay’ın Önemsediği Noktalar
• Davadaki kusur durumu: Hangi eşin daha ağır kusurlu olduğu tespit edilir.
• Delillerin gücü: Tanık beyanları, mesaj kayıtları, raporlar dikkate alınır.
• Evliliğin geleceği: Tarafların bir arada yaşamalarının artık mümkün olup olmadığı incelenir.
Sonuç olarak, Yargıtay kararları göstermektedir ki, evlilik birliğinin temelinden sarsılması için tek bir büyük olay değil; küçük gibi görünen ama süreklilik arz eden olumsuz davranışlar da yeterlidir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasının İspatı
Boşanma davasında yalnızca iddialarda bulunmak yeterli değildir. Türk Medeni Kanunu gereği, tarafların ileri sürdüğü olayların ispat edilmesi gerekir. Hakim, iddiaların doğruluğunu delillerle birlikte değerlendirerek karar verir.
İspatta Kullanılabilecek Deliller:
1. Tanık Beyanları
Boşanma davalarında en sık başvurulan delildir.
Eşlerin yaşadığı olaylara doğrudan tanık olan komşular, aile bireyleri veya arkadaşların anlatımları mahkemede büyük önem taşır.
2. Mesajlar ve Sosyal Medya Kayıtları
WhatsApp yazışmaları, e-postalar, sosyal medya paylaşımları evlilik birliğini sarsan davranışları gösterebilir. Özellikle hakaret, tehdit veya sadakatsizlik delili niteliğinde olabilir.
3. Sağlık Raporları ve Polis Tutanakları
Şiddet olaylarına ilişkin adli raporlar, darp raporları veya karakol kayıtları güçlü deliller arasındadır.
4. Fotoğraf ve Video Kayıtları
Aldatma, şiddet veya başka tür olumsuz davranışlara ilişkin görüntüler, ispat gücü yüksek deliller arasında yer alır.
5. Mali Kayıtlar
Kumar, borç, aile bütçesini tüketme gibi durumlarda banka kayıtları veya borç belgeleri ispat için kullanılabilir.
İspatın Önemi
Hakim, tarafların anlattıklarını yalnızca beyana dayalı olarak dikkate almaz. Mutlaka delillerle desteklenmiş olması gerekir. Delil bulunmadığında, iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilebilir. Bu nedenle doğru delillerin toplanması, davanın sonucunu doğrudan etkiler.
Sonuç
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan ve en sık başvurulan boşanma sebebidir. Bu kavram, tarafların ortak hayatı sürdürmelerinin artık mümkün olmadığı, evliliğin amacını kaybettiği durumları ifade eder. Şiddet, hakaret, sadakatsizlik, ilgisizlik, ekonomik sorunlar ya da aile müdahaleleri gibi birçok davranış bu kapsamda değerlendirilebilir.
Yargıtay kararları da göstermektedir ki; evliliği sürdürmeyi imkânsız hale getiren her türlü davranış, “temelinden sarsılma” olarak kabul edilmektedir. Ancak her olay kendi şartları içinde incelenir ve kesin bir çizgi bulunmaz. Bu nedenle, boşanma davası açarken iddiaların mutlaka somut delillerle ispatlanması gerekir.
Sonuç olarak, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davaları, geniş bir kapsama sahip olmakla birlikte, ciddi hukuki bilgi ve tecrübe gerektirir. Tarafların hak kaybı yaşamaması ve sürecin en doğru şekilde yürütülmesi için bir avukattan destek almaları büyük önem taşır.
Yorum Yaz