Boşanmada En Büyük Pişmanlık Neydi? Kadınların Sessiz İtirafları Ortaya Çıktı

.

Giriş: Boşanmak Yetmiyor, Ardından Gelen Sessiz Sorgulamalar

Boşanma kararı, çoğu zaman uzun bir iç çatışmanın, sabrın ve tükenmişliğin sonucudur. Ancak bu karar verildikten sonra birçok kadın için yeni bir dönemin kapısı açılır: "Peki ya şimdi?" İşte bu sorunun ardında, çoğu zaman dile getirilmeyen ama derinden yaşanan pişmanlıklar vardır. Boşanmak özgürlük gibi görünse de, birçok kadın bazı kararlarının sonuçlarıyla yüzleştiğinde keşke demekten kendini alamıyor.
Peki boşanmış kadınlar en çok neye pişman oluyor? Bu sorunun cevabı, hem psikolojik hem de hukuki açıdan düşündürücü…

1. “Keşke Anlaşmalı Boşanmasaydım”

Birçok kadın, boşanma sürecinde hızlı bir çözüm için anlaşmalı boşanmayı tercih ediyor. Ancak yıllar sonra birçok kişi şunu söylüyor:
“Daha sonra hakkımı aramak istedim ama anlaşmalı boşanmanın protokolü her şeyi bitirmişti…”
Hukuki Gerçek:
Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan mal paylaşımı, nafaka, tazminat ve velayet hükümleri bağlayıcıdır. Eğer kadının yeterli bilgiye sahip olmadan ya da psikolojik baskı altında imzaladığı bir protokol varsa, iptal davası açmak mümkündür. Ancak bu oldukça zor ve detaylı bir süreçtir. Bu nedenle avukat desteği almadan protokol imzalamak büyük risk taşır.

2. “Avukatsız Boşanmak Hayatımın Hatasıydı”

Bazı kadınlar, dava masraflarından kaçınmak için avukatsız hareket ediyor. Özellikle sosyal medyada paylaşılan “dilekçe örnekleri” ya da arkadaş tavsiyesiyle adım atıyorlar.
“Benimle aynı anda boşanan bir arkadaşım şimdi evini aldı, ben hâlâ kiradayım. Çünkü o avukata gitti, ben gitmedim.”

Hukuki Gerçek:
Avukat, sadece bir dilekçe yazmaz; mal rejimi, ziynet eşyaları, nafaka, çocukla kişisel ilişki gibi uzun vadeli hakları korur. Boşanma sonrası maddi mağduriyet yaşayan birçok kadın, eksik açılmış davalar nedeniyle yeniden dava açmak zorunda kalmaktadır.

3. “Ziynet Eşyalarını Geri Alamadım”

Kadınların en çok pişman olduğu konulardan biri de takılar. Boşanma sürecinde “ortada kalsın” denilen altınlar, zamanla geri dönüşü imkânsız kayıplara dönüşebiliyor.
“Eşimle tartışmadan önce, tüm takılar annesinde duruyordu. O an peşine düşemedim. Sonra hepsi gitti…”

Hukuki Gerçek:
Ziynet eşyaları kural olarak kadına aittir. Ancak mahkemede ispat yükü kadındadır. Düğün takılarının verildiğine, saklandığına veya zorla alındığına dair tanık veya fotoğraf delili olmadan kazanmak zorlaşır. Dava açmak için 10 yıllık zaman aşımı vardır, ama deliller kaybolduktan sonra haklar da silinir.

4. “Çocuklar İçin Dayandım, Ama Kendimi Unuttum”

Birçok kadın, çocukların psikolojisi bozulmasın diye evliliği sürdürür. Ancak bu süreçte hem ruhsal hem fiziksel sağlıklarını yitirirler.
“Onların düzeni bozulmasın istedim ama ben bozulup dağıldım…”

Hukuki Gerçek:
Türk Medeni Kanunu, evlilikteki sadakat, destek ve saygı yükümlülüklerini düzenler. Eğer bir eş, diğerine sürekli psikolojik baskı uyguluyorsa ve bu baskı bir kadının bedensel veya ruhsal çöküşüne neden oluyorsa, bu durum kusurlu davranış olarak kabul edilir ve boşanma davasında manevi tazminat talep edilebilir. Bu durum çocuklar üzerinede yansıyacaktır bu nedenle huzursuz bir aile ortamı çocuklar için büyük risk taşımaktadır.

 Boşanmada En Büyük Pişmanlıklar - Kadınların Sessiz İtirafları

5. “Evi Erkek Üzerine Yapmıştık, Şimdi Bir Şeyim Kalmadı”

Kadınların yıllarca oturduğu evin erkek adına tapulu olması, boşanma sonrası sıkça karşılaşılan bir pişmanlıktır. Kadın, o evi “bizim” sayar ama hukuken bu durum farklıdır.
“Bizim ev sanıyordum, meğer onunmuş...”

Hukuki Gerçek:
2002’den sonra edinilmiş mallar rejimi geçerlidir. Yani evlilik sırasında alınan ev, eşlerden birinin adına kayıtlı olsa bile katılma alacağı doğar. Ancak boşanmada bu hak ayrı bir dava ile talep edilmelidir. Dava açılmazsa, mal bölüşümü yapılmaz.
 

6. “Kararımı Herkes Etkiledi, Ben Hariç”

Kadınlar boşanma kararını verirken çoğu zaman annesi, komşusu, arkadaşları ya da çevresinin yorumlarıyla yönlendirilir.
“Ailem 'boşanma, sabret' dedi. Sonunda sinir hastası oldum…”

Hukuki Gerçek:
Boşanma kararı kişiseldir. Ancak karar veremediği hâlde evliliği sürdüren kadınlar daha büyük yıpranmalar yaşar. Mahkemeler, eşin ruhsal ve duygusal çöküntüsünü destekleyen sağlık raporları ya da tanık beyanları ile psikolojik şiddeti boşanma sebebi olarak kabul eder.

7. “Gizli Gelirlerini Boşandıktan Sonra Öğrendim”

Boşandıktan sonra, eşin yıllarca sakladığı gayrimenkuller, gelirler ya da şirket ortaklıkları öğrenilebiliyor.
“Boşandıktan sonra öğrendim ki yurtdışında evi bile varmış…”

Hukuki Gerçek:
Mal paylaşımı davasında mal kaçırma şüphesi varsa, mal rejiminin tasfiyesi davası içinde üçüncü kişilere karşı iptal davası da açılabilir. Ancak bunun için delillerin güçlü olması gerekir. Boşanma davasından sonra 10 yıl içinde mal rejimi davası açılmazsa hak kaybedilir.

8. “Boşanma Sonrası Destek Alamayacağımı Bilmiyordum”

Boşandıktan sonra devletin sunduğu desteklerden haberi olmayan birçok kadın, ekonomik zorluklarla baş başa kalıyor.
“Evden çıktım ama ne kiramı ödeyebildim ne destek bulabildim…”

Hukuki Gerçek:
Boşanan kadınlar için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sunduğu barınma yardımı, geçici nakdi destek, çocuk yardımı, iş bulma danışmanlığı gibi hizmetler vardır. Ancak başvuru yapılmadan bu haklara erişilemez. Avukatlardan veya sosyal hizmet uzmanlarından bilgi almak önemlidir.

9. “Mahkemede Her Şeyi Unuttum, Susup Kaldım”

Duruşma anı geldiğinde heyecan, korku ve stres nedeniyle kadınlar haklarını tam anlatamadan salonu terk edebiliyor.
“O an beynim durdu, söylemek istediklerimi unutup çıktım…”

Hukuki Gerçek:
İlk duruşma çok kritiktir. Tanık beyanları, delil listesi, iddiaların zaman sıralaması gibi unsurlar, önceden hazırlanmalıdır. Davaya hazırlıksız girmek, delil sunmamak ya da eksik anlatım telafisi zor hak kayıplarına neden olabilir. Avukatla hazırlık yapılması bu riski azaltır.

Sonuç: Pişmanlıkları Önlemek Elinizde

Boşanma sürecinde yaşanan pişmanlıklar, çoğu zaman önlenebilir hatalardan kaynaklanır. Ani kararlar, eksik bilgi, duygusal yönlendirmeler ya da yetersiz hukuki destek; bir kadının hayatının geri kalanını etkileyebilir. Ancak her şeyden önemlisi şudur:

“Hakkını bilen, korkmadan arayan kadınlar, daha az pişman olur.”

Bu yüzden boşanma sürecinde atacağınız her adımı bilinçli, planlı ve haklarınızı gözeterek atın. Boşanmak bir son değil, kendini yeniden kurma sürecidir. Ama bu sürecin sancısız geçmesi için doğru destek, doğru bilgi ve doğru strateji şarttır.


Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yazın.

Yorum Yaz