Boşanma süreci yalnızca iki kişinin ayrılma karanı değildir; aynı zamanda detaylı bir yargı yolculuğunun da başlangıcıdır. Türkiye'de boşanma davalarına ilk derece mahkemesi olarak Aile Mahkemeleri bakar. Eşlerden biri, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ya da sadakatsizlik, terk gibi özel boşanma nedenlerinden birinin gerçekleştiğini ileri sürerek dava açabilir. Bu noktada en çok merak edilen konulardan biri de şudur: Boşanma davası nasıl açılır?
Boşanma davası, taraflardan birinin yerleşim yerindeki ya da eşlerin birlikte altı aydan fazla yaşadığı yer Aile Mahkemesi'ne yazılı bir dilekçeyle başvurmasıyla başlar. Açılan dava çekişmeli ise uzun bir yargı süreci yaşanabilir; anlaşmalı boşanma davalarında ise çok daha kısa sürede sonuç alınabilir. Ancak her iki durumda da, verilen kararların kesinleşmesi için hukuki yolların tüketilmesi gerekebilir. İlk derece mahkemesi kararından sonra istinaf ve ardından Yargıtay süreci devreye girer.
Boşanma Davası Yargıtay'a Gider mi? Gitmeden Karar Kesinleşir mi?
Boşanma davalarında Aile Mahkemesi tarafından verilen kararlar, nihai hüküm niteliğindedir. Ancak bu kararlar kesinleşmeden önce taraflara, belirli usul kuralları çerçevesinde kanun yollarına başvurma hakkı tanınmıştır. Taraflardan biri veya her ikisi, verilen hükmün maddi veya hukuki yönüne itiraz ettiklerinde, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurarak istinaf yoluna gidebilirler. İstinaf, hem maddi olguların hem de hukuki değerlendirmelerin denetlendiği ikinci derece bir inceleme mekanizmasıdır. Bu süreçte, ilk derece mahkemesinin kararının yerindeliği ve hukuka uygunluğu, kapsamlı biçimde değerlendirilmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi, dosya üzerinden veya duruşmalı inceleme yoluyla kararını verir. Eğer bu merci tarafından verilen karar da taraflardan biri açısından hukuka aykırı bulunursa, bu defa Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurulabilir. Böylece boşanma kararları, üç aşamalı bir yargısal denetim süzgecinden geçirilmiş olur: ilk derece mahkemesi (Aile Mahkemesi), istinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) ve temyiz (Yargıtay).
Bu çok aşamalı yargı sistemi, tarafların adil yargılanma hakkının teminat altına alınmasını, hatalı kararların düzeltilmesini ve hukuk birliğinin sağlanmasını amaçlamaktadır.
Ancak herhangi bir taraf, mahkeme kararına karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurmazsa, karar kesinleşmiş sayılır. Bu durumda Yargıtay incelemesine gidilmeden boşanma karası nüfusa işlenebilir. Yani Yargıtay'a gitmeden de boşanma kararları kesinleşebilir; bu, tamamen tarafların karara itiraz edip etmemesine bağlıdır.
Boşanma Davasında Yargıtay Süreci: Temyiz, Kesinleşme ve Bekleme Süreçleri
İstinaf aşamasında verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz dilekçesi sunulmasıyla Yargıtay süreci başlar. Bu sürenin kaçırılması halinde istinaf kararı kesinleşmiş sayılır ve temyiz yolu kapanır. Süresi içinde verilen temyiz dilekçesi, dosya ile birlikte Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ya da görevi kapsamındaki diğer ilgili hukuk dairesine gönderilir.
Yargıtay inceleme süreci genel hatlarıyla şu şekilde işler:
Nadiren de olsa, Yargıtay dairesi ile istinaf mahkeme arasında ısrar kararları oluştuğunda veya içtihat birliği gerektiren hukuki bir mesele gündeme geldiğinde, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na sevk edilir. Bu aşama, temyiz sisteminin en üst norm denetim mercii olup, sınırlı ve istisnai durumlarda işletilmektedir.
Yargıtay süreci, Türk yargı sisteminde hukuki güvenliğin sağlanması, kararların yeknesaklığı ve içtihat birliğinin korunması bakımından kritik bir rol üstlenir.
Yargıtay Boşanma Kararını Ne Zaman Onaylar? Ne Kadar Sürer?
Yargıtay inceleme süreleri, dosya sayısı ve iş yüküne bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel olarak boşanma kararlarının Yargıtay'da incelenip sonuca bağlanması 6 ay ile 1 yıl arasında sürebilir.
Kararın çabuk onaylanması şu durumlarda mümkün olabilir:
Yargıtay’da Öncelikli İnceleme Talepleri ve Uygulama Esasları
Yargıtay’daki dosyaların incelenme süreci, genellikle yoğun iş yükü ve dosya sıralaması nedeniyle belirli bir zaman almaktadır. Ancak bazı özel ve haklı nedenlerin varlığı hâlinde, taraflar veya onların yasal temsilcileri, dosyanın öncelikli olarak ele alınmasını talep edebilirler. Öne alım talebi, Yargıtay'daki dosyaların genel sırasının dışına çıkılmasını sağlayan istisnai bir mekanizmadır.
Taraflardan biri veya vekili, dosyanın öncelikli incelenmesini istemesi hâlinde, gerekçeli bir dilekçe ile dosyanın bulunduğu ilgili hukuk dairesine başvurmalıdır. Söz konusu dilekçede, öncelik talebinin dayanağı olan mazeret açık ve somut biçimde belirtilmelidir. Bu gerekçe; tarafın yaşı, sağlık durumu, ekonomik zorunluluklar, çocukların üstün yararı, başka bir dava veya işlemle bağlantılı acil gereklilik gibi nedenlere dayanabilir. Yargıtay dairesi, bu tür talepleri değerlendirirken, öncelik isteğinin haklı ve belgeye dayalı olmasına önem vermektedir.
Öne alım taleplerinin kabulü tamamen ilgili Yargıtay dairesinin takdir yetkisine bağlıdır. Talebin kabul edilmesi hâlinde, dosya genel inceleme sırasının önüne alınarak daha erken tarihte karara bağlanabilir. Ancak, herhangi bir gerekçeye dayanmayan ya da keyfî nitelik taşıyan talepler dikkate alınmaz ve sıralı inceleme sistemi uygulanmaya devam eder.
Bu çerçevede, Yargıtay nezdinde bulunan davaların daha hızlı sonuçlandırılmasını isteyen tarafların, talep gerekçesini dikkatli ve belgelerle destekleyerek hazırlamaları gereklidir. Özellikle boşanma, velayet, nafaka gibi kişisel hakları doğrudan etkileyen davalarda, çocukların yararı ve tarafların mağduriyetini önleme amacı, öncelik taleplerinde en sık kullanılan gerekçeler arasındadır.
Boşanma Kararı Yargıtay'da Ne Kadar Bekler? Temyiz Süreci Adım Adım
Yargıtay süreci şu adımlarla işler:
Bekleme süreleri, özellikle temyiz dilekçesinin verildiği tarihten itibaren başlar ve dosya geri gönderilene kadar devam eder.
İstinaf ve Temyiz Arasındaki Fark Nedir?
Boşanma davalarında istinaf, ilk derece mahkemesi kararının hem olay hem de hukuk yönünden yeniden incelendiği bir yoldur; taraflar, kararın hatalı olduğunu düşünüyorsa, Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurarak delillerin, tanık beyanlarının ve kusur durumlarının yeniden değerlendirilmesini talep edebilir. Temyiz ise, istinaf mahkemesinin kararına karşı başvurulan ve Yargıtay tarafından yapılan denetimdir. Her ne kadar temyizin temel işlevi hukuki denetim olsa da, boşanma davalarında Yargıtay yerleşik uygulamalarında tarafların kusur durumu, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, tazminat ve velayet gibi maddi meseleleri de inceler ve gerektiğinde kararları bozarak yönlendirme yapar. Taraflar hangi nedenle temyize gittiğini temyiz dilekçesinde bildirmelidir. Yani Yargıtay, boşanma davalarında kararın her yönüyle isabetini denetler ve sadece hukuk değil, olayın esasına da bakar. Bu nedenle boşanma davalarında temyiz, pratikte kapsamlı bir yeniden inceleme işlevi görmektedir.
Boşanma Davası Temyiz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Boşanma davası sonunda verilen kararı hukuka aykırı bulan taraf, karara karşı temyiz yoluna başvurarak dosyanın Yargıtay tarafından incelenmesini talep edebilir. Temyiz başvurusu, istinaf mahkemesinin kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yapılmalıdır. Bu süreçte hazırlanan temyiz dilekçesi, usulüne uygun ve hukuki dayanaklara yer verilerek düzenlenmelidir. Aksi takdirde başvuru usulden reddedilebilir veya etkili bir inceleme yapılamayabilir.
Bir temyiz dilekçesi, Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde hazırlanırken; kararın verildiği istinaf mahkemesi, dosya numarası ve temyiz merciinin (örneğin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi) adı açıkça belirtilmeli; temyiz edenin adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, adresi ve varsa vekiline ait bilgiler eksiksiz yer almalıdır. Temyiz edilen kararın tarihi ile esas ve karar numarası açıkça yazılarak hangi karara itiraz edildiği netleştirilmeli; kararın neden hukuka aykırı olduğu ayrıntılı şekilde açıklanmalı ve bu gerekçeler delillerin eksik değerlendirilmesi, usul hataları veya hukuki yorumların yanlışlığı gibi unsurlarla desteklenmelidir. Dilekçede, kararın bozulması veya düzeltilmesi talep edilerek açık bir sonuç istenmeli; metin, temyiz eden kişi veya vekili tarafından tarih yazılarak imzalanmalıdır.
Yargıtay’da duruşmalı inceleme mümkün mü?
Yargıtay’da duruşmalı inceleme mümkün mü? sorusu, boşanma davalarında sıkça merak edilen bir konudur. Yargıtay genellikle dosya üzerinden, yani duruşmasız olarak inceleme yapar ve karar verir. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesi gereği, bazı durumlarda “duruşmalı temyiz” talep edilebilir. Taraflardan biri bu yönde açık bir talepte bulunursa ve Yargıtay duruşmanın gerekli olduğuna kanaat getirirse, duruşma açılmasına karar verebilir. Buna rağmen, boşanma davalarında Yargıtay’ın duruşma açması oldukça istisnai bir durumdur; genellikle gerek görülmez ve inceleme yalnızca dosya üzerinden yapılır. Dolayısıyla, “Yargıtay’da duruşma olur mu?” sorusunun cevabı teknik olarak evet, ancak uygulamada nadirdir. Temyiz dilekçesinde açıkça “duruşmalı inceleme talep ediyorum” ifadesi yer almalı, aksi halde dosya üzerinden karar verilmesi ihtimali yüksektir.
Yargıtay İncelemesi Sonucu Boşanma Kararının Kesinleşmesi Nasıl Olur?
Boşanma davasında verilen karar, taraflara tebliğ edildikten sonra 2 haftalık istinaf süresi içinde bölge adliye mahkemesine başvurulmazsa kesinleşir. Ancak taraflardan biri bu süre içinde istinaf veya temyiz yoluna giderse, karar Yargıtay incelemesinden geçer ve Yargıtay'ın onama kararıyla kesinleşir. Kararın kesinleşmesinin ardından, aile mahkemesi kalemi tarafından karar üzerine “kesinleşme şerhi” yazılır. Bu aşamadan sonra mahkeme, boşanma kararını UYAP sistemi üzerinden nüfus müdürlüğüne elektronik ortamda bildirir. Böylece tarafların medeni hali nüfus kayıtlarına “boşanmış” olarak işlenir ve evlilik hukuken sona ermiş olur. Yani, boşanma kararının sadece mahkemece verilmesi yetmez; kararın kesinleşmesi ve nüfus müdürlüğüne bildirilmesiyle boşanma resmi hale gelir.
Sonuç: Yargıtay Olmadan da Boşanma Kesinleşebilir
Boşanma davalarında her kararın mutlaka Yargıtay incelemesine tabi olması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Eğer taraflar, Aile Mahkemesi tarafından verilen hükme karşı kanuni süreler içinde itiraz etmezlerse, karar kendiliğinden kesinleşir. Bu durumda dosya ne istinaf ne de temyiz aşamasına taşınır; dolayısıyla Yargıtay’a intikal etmeden hüküm geçerlilik kazanır. Bu yönüyle, yargılamanın hızlandırılması ve tarafların iradesine saygı gösterilmesi amaçlanmaktadır.
Ancak taraflardan biri karara itiraz ederse, yukarıda detaylı şekilde açıklandığı üzere istinaf ve temyiz mekanizmaları devreye girer. Özellikle temyiz yoluyla Yargıtay’a taşınan dosyalarda, kararın hukuka uygunluk denetimi yapılması büyük önem arz eder. Bu denetim, hatalı kararların düzeltilmesini ve hukuk sisteminde tutarlılığın sağlanmasını temin eder. Bu nedenle, istinaf veya temyiz başvurusu yapılıp yapılmayacağı yönünde alınacak karar, yalnızca sürelere değil aynı zamanda hukuki risklere dayalı bilinçli bir değerlendirmeyi gerektirir.
Bu makalede, boşanma davasının açılışından kararın kesinleşmesine kadar olan süreç sistematik biçimde ele alınmıştır. Özellikle dava sürecinin hangi aşamalardan oluştuğu, hangi yargı mercilerinin görevli olduğu ve karara karşı hangi hukuki yolların açık olduğu detaylı olarak açıklanmıştır. Ayrıca, verilen hükmün kesinleşme tarihi, itiraz hakkının kullanımı ve bu hakların ihmal edilmesi durumunda doğabilecek sonuçlar gibi temel konulara da değinilmiştir.
Son olarak, boşanma gibi bireyin kişisel, sosyal ve ekonomik hayatını doğrudan etkileyen bir konuda herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına, sürecin başından itibaren alanında uzman bir hukukçudan profesyonel destek alınması büyük önem taşımaktadır. Temyiz hakkının süresi içinde kullanılmaması halinde kararın kesinleşeceği unutulmamalı; yargı yolundaki her adım bilinçli ve dikkatli bir şekilde atılmalıdır.
Benzer Yazılar
Yorum Yaz