Boşanma davasını ilk (önce) açan tarafın kusurlu eş kabul edileceği uygulamada sıklıklıkla sorulan bir sorudur. Boşanma aşamasına gelmiş tarafların birçoğu boşanma davasını öncelikli olarak açmaları halinde mahkemece kusurlu olarak görüleceğini düşünmektedir. Esas itibariyle kusur kavramı çekişmeli boşanma davasında gündeme gelecektir. Zira boşanma davasına bakmakla görevli aile mahkemesi hakimi boşanma hükmünü kusur tespiti üzerinden vermektedir. Bu nedenle öncelikle kusur kavramının boşanma davasındaki yerinin bilinmesi gerekmektedir.
Boşanmada Kusur Nedir?
Boşanma hukukunda kusur, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olayları ifade eder. Söz konusu olayalara neden olan eş, kusurlu eş olarak kabul edilir. Boşanma davasında kusur sayılan davranışlar (boşanma nedenleri);
- Eşin zina yapması,
- Hayata kast, pek fena veya onur kırıcı davranış,
- Suç işleme haysiyetsiz hayat sürme,
- Akıl hastalıkları,
- Fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet,
- Evi terk etmek,
- Evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmemek,
- Müşterek yaşamda eşi yalnız bırakmak,
- Eşin hastalığıyla ilgilenmemek,
- Güven sarsıcı davranışlarda bulunmak,
- Hakaret etmek, beddua etmek,
- Aile ekonomisini borçlandırmak,
- Aşırı derecede kıskançlık yapmak,
- Hasta olan eşe bakmamak,
- Eşin tayin olduğu şehre haklı neden olmaksızın gitmemek,
- Kök aileler arası dengeyi sağlayamamak,
- Cinsel uyumsuzluk ve cinsel tedaviden kaçınmak,
- Eşi başkalarıyla kıyaslamak,
- Flörtöz davranışlar sergilemek,
- Kumar oynamak,
- Eşe iftira atmak, olarak sayılabilir.
Yukarıda özetlediğimiz, Yargıtay'ın boşanmada kusur olarak kabul ettiği ilgili boşanma nedenleri dahada çoğaltılabilir, zira eşler arası davranış şekilleri her evlilikte farklılık göstere bildiği gibi zaman içerisinde yeni nedenler doğabilecektir. Adı geçen davranış şekilleriyle müşterek yaşamın devamını olanaksız kılan eş, kusurlu eş olarak nitelendirilmektedir. İlgili davranış şekillerinin varlığı halinde aile mahkemesi hakikimi yaşanan olaylarda ki kusur oranlarını belirleyerek hükmünü açıklayacaktır. Boşanmada kusur oranları ağır kusur, eşit kusur ve hafif kusur olarak tanımlanmaktadır. Ağır kusurlu eşin boşanma davası açabilmesi medeni kanunumuz uyarınca olanaksızdır. Bu takdirde boşanma davasını önce kimin açtığından ziyade ağır kusurun önemi gündeme gelmektedir.
Boşanmada ağır kusurun önemi
TMK 166. madde uyarınca; Evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede kendiliğinden sarsılmış olursa, eşlerden herbiri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının (davayı açan tarafın) kusuru daha ağır ise davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bu kıstas değerlendirildiğinde davaya açma hakkı; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olmayan eşdedir. Boşanma aşamasındaysanı ve boşanma davası açacaksanız eşinizin ağır kusurlu veya hafif kusurlu olması gerekmektedir. Kusursuz eşe karşı açılan boşanma davası kabul edilmeyecektir.
Yukarıda bahsi geçen tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde boşanma davasını önce açan tarafın kusurlu kabul edileceği olanaksızdır. Ne yazık ki bu konu hakkında kamuoyunda yanlış bir algı oluşmuştur. Aksine evlilik birliğinin bitmesinde kusuru olmayan veya eşine göre daha az kusuru olan tarafın davayı açması lehine olacaktır. Tam kusurlu yani ağır kusurlu eşin, kusursuz eşe dava açması davanın kabul edilmeyeceği anlamı taşımaktadır.
Boşanma davasını ilk açan tarafın kusurlu olacağına yönelik hatalı bilgi nedeniyle, boşanmayı gerektirecek haklı boşanma nedeni olmasına rağmen eşinin dava açmasını bekleyerek mağdur olan birçok kişi vardır. Tekrar belirtmek gerekir ki davayı açan tarafın mahkemece kusurlu sayılacağı gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir.
Anlaşmalı boşanma davasında kusur tespiti önemli midir?
Tam kusurlu eşin, kusursuz eşe dava açması davanın kabul edilmeyeceği anlamı taşıdığı için kural olarak yararsızdır. Ancak bu durum anlaşmalı boşanma davası için önemli değildir. Zira anlaşmalı boşanma davasında kusur tespiti yapılmamaktadır. Evlilik birliği bir yılı tamamlamış, eşler boşanma ve sonuçları üzerinde anlaşma sağlamaları halinde dava açabileceklerdir.
Boşanma davasını açan taraf tazminat isteyebilir mi ?
Boşanma davasında tazminat mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma nedeniyle zarar gören tarafın talep etmesi halinde gündeme gelir. Aile mahkemesi hakimi kusursuz veya hafif kusurlu eş lehine talep edilmesi halinde tazminata hükmedecektir. Bu halde boşanma davasında tazminata hükmedilmesinin temel şartı kusur oranı olacaktır. Boşanma davasını önce açan tarafın tazminat isteme hakı olmayacağı yanlış bir bilgidir. Boşanma davasında tazminat hakkı az kusurlu veya kusursuz eşe aittir.
Yorum Yaz